Blog

consumer.jpgYargıtay 13. H.D., davacının davalı şirkete ait mağazada alışveriş için bulunduğu sırada, hırsızlık yaptığından şüphelenilerek darp ve tehdit edilmesi ile ilgili olarak bulunmuş olduğu tazminat talebinin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığına hükmetti. 13. H.D. 2014/2956E., 2014/2852K. ve 04.02.2014 tarihli kararında; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörüsüyle, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği,  görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı ,bu durumda mahkemece,uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılmasının yasaya aykırı olduğuna hükmetti.

Devamını Oku..

animal-liberationAnkara Barosu Hayvan Hakları Kurulu, hayvanlar üzerinde deney yapılmasına imkan tanıyan yönetmeliğin uygulanmasının durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Ankara Barosu HHK Hayan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesi’nde dava açtı.

Kurul, 15 Şubat 2014’te yürürlüğe giren yönetmeliğin, gerek yasa koyucunun amacı, gerekse Avrupa Birliği direktifleri ve mevzuatı bakımından ciddi sakıncalar doğurabileceğini belirtti.

Başvuruda, “Ülkemizde, Hayvan Deneyleri Etik Kurulları’nın etkin şekilde çalışmadığı bilinen bir gerçektir. Kayıt dışı çok sayıda hayvanın deney adı altında, kapalı kapılar ardında işkence ile ölümüne sebep olan ve bilimsel olarak da faydasız, hatta sakıncalı uygulamalara yol açacak yönetmelikle ilgili öncelikle yürütmenin durdurularak, iptaline karar verilmesi için bu davanın açılması zorunlu olmuştur” ifadeleri kullanıldı.

Hayvan Hakları Kurulu, ayrıca Türkiye’nin de imzaladığı Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan “Hayvan üzerinde fiziksel ve ruhsal acı içeren her deney hayvan haklarını ihlâl eder. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz” maddesini hatırlattı. Anayasa’ya göre yönetmeliğin Evrensel Beyanname’ye aykırı hükümler içeremeyeceğini kaydetti.

Devamını Oku..

Ünal Hukuk BürosuYARGITAY 13. Hukuk Dairesi                                            E: 2013/8602, K: 2013/18042

TÜKETİCİ KREDİSİ KULLANAN BORÇLUNUN KALP KRİZİNDEN ÖLMESİ SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU BANKANIN SORUMLULUĞU KUSUR DURUMUNUN BELİRLENMESİ

Devamını Oku..

dugunedit.jpgAnkara 11. Aile Mahkemesi evlendikten sonra bekarlık soyadını kullanmak isteyen kadının talebini, Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu uluslar arası sözleşmelere atıfta bulunarak kabul etti. Dosya üzerinden karar veren mahkeme, bekarlık soyadının kullanılmasının temel hak olduğu gerekçesiyle kocanın rızasının aranmasına gerek olmadığına da hükmetti. Başvuruda, davacının çevresinde ve sosyal hayatında kendi bekarlık soyadı ile tanındığı, özel hayatı ve kişiliği üzerinde sahip olduğu mutlak hakimiyet ve bağımsızlık açısından, eşinin soyadını taşımama hakkına sahip olduğu, bu nedenle kızlık soyadını kullanmak istediği belirtildi. Ankara 11. Aile Mahkemesi başvuru üzerine emsal bir karara hükmetti. Mahkeme, duruşmasız olarak dosya üzerinden inceleme yaparak kocanın rızası aranmadan kadının bekarlık soyadını kullanabileceğine kanaat getirdi. Mahkeme, söz konusu hakkın kullanılmasının erkek eşin rızasına bağlı tutulmasının ayrımcılık olacağına ve eşin davaya katılmasına lüzum olmadığına karar verdi. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu’na göre, kadının evlendikten sonra kocanın soyadını almakla yükümlü tutulmasının Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası anlaşmalara aykırı olduğu belirtildi.

Devamını Oku..

işçi5393 sayılı Belediye Kanunu’nda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili İzzet Çetin ilk imzasıyla meclise sunulmuştur. Teklif ile Belediye Kanununun ‘Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri’ başlıklı 67 nci maddesi yürürlükten kaldırılarak, belediye hizmetlerinin ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır.

5393 sayılı kanunun 67. Maddesi, belediyelerin yerine getirmesi gereken hizmetlerin ihale yoluyla üçüncü şahıslara yani taşeronlara gördürülebileceğini düzenlemektedir. Belediyeler bu maddeyi gerekçe göstererek söz konusu hizmetleri gördürebileceği personeli kendi bünyesinde istihdam etmek yerine işleri ihale ile taşeronlara vererek gördürme yolunu seçmektedirler. Hiçbir sınırlamaya tabii olmadan hemen her işi taşerona verme ayrıcalığı belediyelerin yerine getirdiği hizmetler üzerinden yoğun bir emek sömürüsüne yol açmaktadır.

Devamını Oku..

icraedit.jpgYargıtay icra dosyasında gerçek dışı adres bildirmek, dolandırıcılık, bedelsiz senet kullanma ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanla ilgili kararlara hükmetti. Yargıtay 15.C.D. 2012/12774E, 2013/18558K ve 27.11.2013 tarihli kararında özetle; icra takibinin katılanın bilgisi olmaksızın kesinleşmesini sağlamak üzere, icra dosyasında katılanın adresinin gerçekte oturduğu adresten farklı bir adres olarak gösterilip bu adrese tebligat yapılması eyleminin sanığın dolandırıcılık teşkil eden eylemleri kapsamında gerçekleşmiş olması ve sanığın eylemlerinin kül halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu teşkil ettiği gözetilmeden, sanığın ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da cezalandırılması bakımından karar verilmesi, hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup yargılama konusu iddianame ile sanıklar hakkında bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediklerinden bahisle cezalandırılmaları talebi ile dava açıldığı ve bu suçun resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçuna dönüşmeyeceği hususu gözetilmeden, mahkemece iddianame dışına çıkılarak kamu davası açılmayan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Devamını Oku..

anayasa_mahkemesinin_zaman_bakimindan_yetkisi_h11654

Anayasa Mahkemesi , kamuoyunda tam gün yasası olarak bilinen düzenlemedeki tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinin muayenehanelerinin 18 Nisan’a kadar kapatılmasını öngören hükümlerin yürürlüğünü durdurdu.

Sağlık Bakanlığının yayımladığı genelgeyle, “Tam Gün” düzenlemesini içeren yasanın yayınlandığı 18 Ocak 2014 tarihi itibariyle 2955 ve 2547 sayılı kanuna tabi görev yapanlardan serbest meslek faaliyetinde bulunanlar veya özel kuruluşlarda çalışanların 3 ay içerisinde faaliyetlerini sona erdirmeleri istenmiş, sona erdirmeyenlerin üniversite ile ilişiklerinin kesileceği bildirilmişti.

Devamını Oku..

https://www.google.com.tr/search?newwindow=1&espv=2&es_sm=93&biw=1366&bih=667&tbm=isch&sa=1&q=mortgage&oq=mortgage&gs_l=img.3..0j0i24l9.31637.36286.0.36333.10.8.0.2.2.0.174.1116.2j6.8.0....0...1c.1.39.img..2.8.779.Wfr4O7U8Sl8#facrc=_&imgdii=_&imgrc=3-7C7eSjw8w7bM%253A%3B9DCsGCMQU9Ap6M%3Bhttp%253A%252F%252Fwww.thereversemortgageguide.com%252Fwp-content%252Fuploads%252F2013%252F12%252Frefinancing-your-mortgage.jpg%3Bhttp%253A%252F%252Fwww.thereversemortgageguide.com%252Freverse-mortgage-information-quick-update%252F%3B300%3B288Yargıtay 2. H.D. İpoteğin kaldırılması ile ilgili önemli bir karara hükmetmiştir. Dava özetle ipoteğin kaldırılması davasıdır. Davacı kadının rızası alınmadan tapuda davalı koca adına kayıtlı ve aile konutu niteliğinde olan taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde ‘aile konutu’ olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Davanın ipotek tarihinden yaklaşık 5 yıl geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımı iyi niyetli ise korunur. Davacı, davalı bankanın kötü niyetli olduğunu kanıtlayamamıştır. Davanın reddi gerekmektedir.

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı kadının rızası alınmadan tapuda davalı koca adına kayıtlı ve aile konutu niteliğinde olan taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde ‘aile konutu’ olduğuna dair bir şerh bulunmamaktadır. İpoteğin 23.08.2007 tarihinde tesis edildiği, davanın ise yaklaşık 5 yıl geçtikten sonra 08.06.2012 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davalı banka iyiniyetli olduğunu savunduğuna göre; TMK m.3’e göre asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Bu durumda davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımı TMK m.1023’e göre iyiniyetli ise korunur. Davacı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay 2.H.D. 2013/14063E., 2014/214K. ve 13.01.2014 tarihli kararına göre hükmün bu sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir

Devamını Oku..

yuAnkara Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi Youtube yasağının kaldırılmasına karar verdi. Youtube’a yüklenen bazı ses kayıtlarının ardından söz konusu kayıtların milli güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı TİB’den önlem alınmasını istemiş, bunun üzerine TİB, Anayasa’nın 22. Maddesini sebep göstererek mahkemeye başvurmuştu. Bunun üzerine mahkeme, milli güvenliğin tehdit altında olduğu gerekçesiyle erişimin engellenmesine karar vermiş, TİB de mahkeme kararının üzerine Youtube’a erişimi engellemişti.

Anayasanın 22/2 maddesine göre, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararıyla, yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin yazılı emriyle haberleşme içeriklerinin erişime engellenmesini öngörüyor.

Devamını Oku..

twitterredit.jpgAnayasa Mahkemesi, 2014/3986 sayılı başvuru üzerine 2.4.2014 tarihinde vermiş olduğu karar ile Twitter’a erişimin engellenmesi hakkındaki işlemin derhal durdurulmasına hükmetti. 24.3.2014 ve 25.3.2014 tarihlerinde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan farklı başvuruların aynı husus ile ilgili olduğundan birleştirilmelerine karar veren mahkeme, başvurucuların, twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesine dair TİB işlemi nedeniyle Anayasa’nın 26,27,40 ve 67. maddelerinin ihlal edildiğini ve anılan işleme karşı etkili bir yargı yolu bulunmadığını ileri sürmeleri üzerine kabul edilebilirlik yönünden gerekli incelemeleri yapmış ve başvurunun kabulüne karar vermiştir. 

Devamını Oku..

yskedit.jpgSeçim Kurullarına kimlerin, nasıl, ne şekilde ve ne zaman itiraz edebileceklerine ilişkin hükümler 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir. İlgili kanunun 110. maddesine göre; seçim kurullarının veya kurul başkanlarının kesin olmayan kararlarına karşı seçme yeterliliğine sahip yurttaşlar, siyasi partiler veya bunların kuruluş tüzüklerine göre kuruluş kademelerinin başkanları veya vekilleri, müşahitler, adaylar ve Cumhuriyet Senatosu üyeleri ile milletvekilleri itiraz edebilirler.

Kurulların, kesin olduğu yazılı bulunmayan kararlarına karşı, her kurulun bağlı olduğu üst kurul itiraz merciidir. Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun re’sen veya itiraz üzerine vereceği kararlar kesindir. İtirazlar tutanağa geçirilmek koşuluyla sözlü veya yazılı yapılabilir. Kimliğini ispat edemeyenlerin, delil ve gerekçe gösteremeyenlerin itirazları incelenmez. İtiraz gerek sözlü gerekse yazılı yapılsın, itiraz edene bir alındı belgesi verilir. İtirazlar seçim kurulu başkanına yapılır. Başkanın bulunmadığı yerlerde itirazın savcıya yapılması da mümkündür. Siyasi partiler, itirazlarını mühür ve imzalı bir yazı ile kurula bildirirler. İtirazlarda, delillerin hangi resmi makam bünyesinde bulunduğun bildirilmesi delil yerine geçer ve bu delili seçim kurulu temin eder. Kurulların itirazın incelemesi üzerine vereceği kararlar itiraz edenin bildirdiği yere tebliğ edilir. Ancak kurulların kesin kararları tebliğ olunmamakla beraber, itiraz edenin talebi halinde kendisine gösterilir ve suret verilir. Şikayete ve itiraza ilişkin her tür evrak, resim ve harçtan muaftır.

Devamını Oku..

pusulaYüksek Seçim Kurulu

Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye’deki seçimlerin genel yönetim ve denetimini yürüten, aynı zamanda Yargıtay ve Danıştay’ın kendi içlerinden çıkardıkları 7 asil üyeden oluşan, seçimlerin yargısal denetimini de sağlayan üst yargı merciidir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.

YSK, özel kanunlara göre yapılacak milletvekili, il genel meclisi üyeliği, Cumhurbaşkanlığı seçimi, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, muhtarlık, ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde ve Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halk oylamasına sunulmasında yönetim ve denetim ile yargı denetimini sağlar.

 Seçim sonuçlarına yapılacak her türlü itiraza karşı başvurulabilecek son mercii Yüksek Seçim Kurulu’dur. Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği kararlar kesindir, YSK’nın vermiş olduğu kararlara karşı herhangi başka bir yargı merciine başvurulamaz.

Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, muhtarlar ve bütün kamu görevlileri her türlü seçim işleri ve seçmen kütükleri yazımında, seçim kurullarının istediği bilgileri ve belgeleri, gecikmeden, süresinde ve doğru olarak göndermeye mecburdur.

Seçmen kütüğünün kurulması, güncelleştirilmesi ve bundan elde edilecek liste, çizelge ve diğer malzemenin gerekli yerlere ulaştırılması ve dağıtılması için Yüksek Seçim Kurulunca alınacak kararlar bütün kamu kuruluşlarını ve görevlilerini bağlar.

Devamını Oku..

secimedit.jpgSiirt Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde 2008 yılında açılan ‘Seçim Kurulu Başkan ve Üyelerinin Seçim İşlerini Bozması’ davasında verilen hüküm Yargıtay’a taşınarak bozulmuştur. Yargıtay 8.C.D. 298 sayılı kanunun 177. maddesine uygun olarak verdiği kararda, sanık avukatlarının temyiz talebini yerinde bulunmuştur. 298 sayılı kanunun 177. maddesi; ‘ İl ve İlçe Seçim Kuru Başkan ve Üyeliklerini yapan hakimler, kendi yargı çevreleri içinde gerçekleşecek seçim suçları ile ilgili davalara bakamayacaktır.’ şeklinde düzenlenmiştir.

Devamını Oku..

youtubeedit.jpgTİB Kararı ile Youtube’a erişim engellendi. TİB erişim engelleme karar sorgulama sayfasına youtube. com yazıldığı takdirde siteye erişimin engellendiği bilgisi veriliyor. TİB’in resmi sitesinde ‘5651 sayılı Kanun uyarınca yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda bu İnternet sitesi (youtube.com) hakkındaki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın 27/03/2014 tarih ve 490.05.01.2014.-48125 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından İDARİ TEDBİR uygulanmaktadır.’ bilgisi yer alıyor. Yani söz konusu engelleme kararı, mahkeme ilamına dayalı olarak verilmiş değil, idari bir tedbir olarak uygulanmakta.

yargitay_buyuk_genel_kurulunun_is_durum_cizelgesi_ve_is_bolumu_karari_resmi_gazetede_yayinlandi_h12158

Yargıtay, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair bulgu olmayan, kazaya karışmayan ve herhangi bir trafik kuralı ihlaline rastlanmayan 74 promil alkollü sürücüye “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan” ceza veren yerel mahkeme kararını bozarak, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetti.

Devamını Oku..