Anayasa Mahkemesi, 2014/3986 sayılı başvuru üzerine 2.4.2014 tarihinde vermiş olduğu karar ile Twitter’a erişimin engellenmesi hakkındaki işlemin derhal durdurulmasına hükmetti. 24.3.2014 ve 25.3.2014 tarihlerinde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan farklı başvuruların aynı husus ile ilgili olduğundan birleştirilmelerine karar veren mahkeme, başvurucuların, twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesine dair TİB işlemi nedeniyle Anayasa’nın 26,27,40 ve 67. maddelerinin ihlal edildiğini ve anılan işleme karşı etkili bir yargı yolu bulunmadığını ileri sürmeleri üzerine kabul edilebilirlik yönünden gerekli incelemeleri yapmış ve başvurunun kabulüne karar vermiştir.
TİB
Bilindiği üzere TİB, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 7.3.2014 tarih ve 2011/762, Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi 4.3.2014 tarih ve 2014/223, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi 18.3.2014 tarih ve 2014/181 ve İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi 3.2.2014 tarih ve 2011/795 sayılı kararlarına istinaden koruma tedbiri kararı uygulayarak twitter.com adresine erişimi engellemiştir. TİB söz konusu işlemin gerekçesi olarak, vatandaşların twitter üzerinden kişilik hakları ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği hususundaki şikayetleri üzerine içeriğin çıkarılmasının söz konusu içerik sağlayıcıdan istendiğini ancak twitter’ın bu karara duyarsız kaldığını ve mahkeme kararlarını tanımadığını, ileride telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlerin önlenmesi için başkaca seçenek kalmadığından anılan mahkeme kararları doğrultusunda Twitter’a erişimin engellenmesi tedbiri uygulandığını duyurmuştu.
Ankara 15. İdare Mahkemesi
TİB bununla da kalmayarak, ulaşımını engellediği twitter.com adresine kullanıcıların DNS ayarlarını değiştirerek girdiğini tespit ederek, Google DNS adreslerine erişmi de engellemişti. Bunun üzerine Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı tarafından TİB ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu hasım gösterilerek yürütmeyi durdurma istemli olarak açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesi 25.3.2014 tarihinde dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti. Ankara 15. İdare Mahkemesi kararında; twitter.com’a erişimin tamamen engellenmesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ifade ve haberleşme özgürlüğünü kısıtlayabilecek nitelikte olması ve uygulanması halinde telafisi güç ve zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle yürütmenin durdurulması gerektiğine hükmetmiştir.
İlgili Hukuk
1982 Anayasası 138. Madde; Yasama ve Yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
1982 Anayasası 13. Madde; Temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar ancak kanunla yapılabilir ve demokratik toplum düzeninin gerekleriyle ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı gibi, hak ve özgürlüklerin özlerine de dokunamaz.
1982 Anayasası Düşünceyi açıklama yayma başlıklı 26. Madde; Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, Kararların sonuçları başlıklı 28. Madde; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden itibaren başlayarak 30 günü geçemez.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 9. Madde; Hakim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL,vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar veremez.
Başvurunun İçeriği
Başvurucular, TİB tarafından twitter.com adresine erişimin engellendiğini, TİB’in bu işleme dayanak olarak gösterdiği mahkeme kararlarının twitter.com adresine erişimin tamamen engellenmesine yönelik olmadığını, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğu ve keyfilik taşıdığı, bilgiye ulaşma imkanının yanında bilgiyi yayma hakkını da ciddi şekilde sınırladığını, bu haliyle Anayasa’da mutlak olarak yasaklanmış olan sansürü mutlak kıldığını, söz konusu işlemin AİHS 10. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğüne ilişkin benimsediği ilkelere aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüşlerdir.
TİB’in erişim engelleme kararına dayanak gösterdiği yargı kararları yalnızca belli URL adreslerine erişimin engellenmesine yönelik olmasına karşın, TİB tarafından twitter.com adresine erişimin tamamen engellenmesinin kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Engelleme, özel hayatın korunması ile ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi sağlamamakta ve engellemenin 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak yerel seçimlerin hemen öncesinde yapılmasının dolaylı bir sansür niteliğinde olduğu açıktır.
Anayasa Mahkemesi
Yargı kararının gereklerine göre gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur idare, anılan internet sitesini mahkeme kararına rağmen erişime açmamıştır. Her ne kadar yargı kararının yerine getirilmesine ilişkin süre 30 gün olsa da bu süre azamidir. Hukuk devletinde yargı kararının uygulanması, objektif koşullar altında olabilecek en kısa süre içerisinde, tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesini gerektirir. Erişim engelinin sebep oldu olumsuz etkinin idarece giderilmesi zorunluluğu dikkate alındığında, TİB’in siteyi derhal erişime açmayarak bu yükümlülüğünü yerine getirmediği görülmektedir.
İfade özgürlüğü demokratik toplumun temellerinden olup toplumun gelişmesi ve bireyin kendini gerçekleştirmesi için vazgeçilmezdir. Toplumsal ve siyasal çoğulculuğu sağlamak, her türlü düşüncenin barışçıl bir şekilde ve serbestçe ifadesine bağlıdır. Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin, bu kişilerin ifade özgürlüğünü sınırlayıcı etkisi dikkate alındığında derhal kaldırılması demokratik hukuk devleti ilkesinden kaynaklı bir zorunluluktur. İfade özgürlüğü, sadece düşünce ve kanaate sahip olma özgürlüğünü değil aynı zamanda sahip olunan düşünce ve görüşü açıklama ve yayma, buna bağlı olarak haber veya görüş alma ve verme özgürlüklerini de kapsamaktadır. İfade özgürlüğü demokratik toplumların temellerinden olup, toplumun gelişmesi ve bireyin kendisini geliştirmesi için vazgeçilmezdir. Kendimiz ve başkalarını tanımlamada, anlamada ve algılamada, bu çerçevede başkalarıyla ilişkilerimizi belirlemede ihtiyaç duyduğumuz bir değerdir. Bu özgürlüğün toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi adına AİHM’in ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi, sadece toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü haber ve düşüncelerin değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacaklarından emin olmaları gerekir. (Handyside/UK,No:5493/72,7.12.1976)
Demokratik bir sistemde kamu gücünü elinde bulunduranların yetkilerini hukuki sınırlar içinde kullanmalarını sağlamak açısından basın ve kamuoyu denetimi en az idari ve yargısal denetim kadar etkili bir rol oynamakta ve önem taşımaktadır. Halk adına kamunun gözcülüğü işlevini gören basının, işlevini yerine getirebilmesi özgür olmasına bağlı olduğundan basın özgürlüğü herkes için geçerli ve yaşamsal bir özgürlüktür. (AYM, E.1997/19, K.1997/66, 23.10.1997)
Düşünceyi açıklamanın günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerinden biri haline gelen internet ve sosyal medya araçları konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranması gerektiği açıktır.
İfade özgürlüğüne yönelik sınırlamalar konusunda devletin ve kamu makamlarının takdir yetkisine sahip olduğu belirtilmelidir. Ancak bu takdir alanı da Anayasa Mahkemesinin denetimine tabidir. Öze dokunmama ya da demokratik toplum gereklerine uygun kriterleri, öncelikle ifade hürriyeti üzerindeki sınırlamalarının zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde olmalarını, başvurulabilecek en son çare ya da alınabilecek en son önlem olarak kendilerini göstermelerini gerektirmektedir. Nitekim AİHM de demokratik toplumda gerekli olmayı, zorlayıcı bir sosyal ihtiyaç şeklinde somutlaştırmaktadır. Buna göre, sınırlayıcı tedbir, zorlayıcı bir sosyal ihtiyacın karşılanması ya da gidilebilecek en son çare niteliğinde değilse, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak değerlendirilmemektedir.
Hakkın amacına uygun şekilde kullanımını son derece zorlaştıran, ciddi suretle güçleştiren, örtülü bir şekilde kullanılmaz hale getiren ve etkisini ortadan kaldıran sınırlamalar öze dokunur niteliktedir. (AYM,E.2006/121,K.2009/90, 18.6.2009) Sınırlama amacı ile aracı arasında adil bir dengenin gözetilmesi şeklinde tarif edilen ölçülülük ilkesi ile daha az sınırlayıcı ya da daha hafif tedbirlerle sınırlama amacına ulaşılması mümkün olduğu halde hak ve hürriyetleri daha çok sınırlayan, haklardan yararlanacak kişilere daha ağır yükümlülükler getiren düzenlemelerin önlenmesi amaçlanmaktadır.
İfade özgürlüğü konusunda devletin pozitif ve negatif yükümlülükleri bulunmaktadır. Kamu makamları negatif yükümlülük kapsamında zorunlu olmadıkça ifadenin açıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı ve yaptırımlara tabi tutmamalı, pozitif yükümlülük kapsamında ise ifade özgürlüğünün gerçek ve etkili korunması için gereken tedbirleri almalıdır.
Hüküm
Anayasaya göre temel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlamalar kanunla öngörülmeli ve sınırlamalar kanuna uygun olmalıdır. Somut olayda erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı görülmektedir.TİB’in kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararlarını aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini öngören işlem, herhangi bir kanuni dayanaktan yoksundur.Söz konusu engelleme, engele dayanak gösterilen ve URL bazlı verilen kararların muhataplarını değil, twitter.com ağından yararlanan tüm kullanıcıların ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale niteliğinde olduğu ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvurunun kabulüne ve başvurucuların Anayasa’nın 26. Maddesi ile korunan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, kararın birer örneğinin, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmak üzere Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na gönderilmesine 2.4.2014 tarihinde karar verilmiştir.
Bir önceki yazımız olan Seçim Kurullarına İtiraz başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.