Tazminat davasının dayanağı olan ceza davasında, gözaltı ile birlikte fiilen 714 gün tutuklu kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda kasten yaralama suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve davacının şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı dikkate alınarak, 5275 sayılı CGTİHK’na göre şartlı tahliye edilmesi gereken 03.07.2011 tarihi ile salıverildiği tarih olan 28.11.2012 tarihleri arasında fazladan tutuklu kaldığı 514 gün için net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında bulunan 11.952TL maddi tazminata hükmolunması gerekirken, toplam tutukluluk süresinden mahkum olunan cezanın tamamının düşülmesi suretiyle hesaplanan 414 gün için 9.753,06TL maddi tazminata hükmedilmesi, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, dosya içeriğine göre şartla tahliye tarihi esas alınarak 514 gün fazla süre ile tutuklu kalan davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde az olduğunun gözetilmemesi kanuna aykıdır.Buna ilişkin Yargıtay’ın kararı şu şekildedir:
Devamını Oku..