Blog

cezaevleriyle_ilgili_devrim_gibi_karar_tutuklular_artik_avukatlariyla_h60899_1b23dTazminat davasının dayanağı olan ceza davasında, gözaltı ile birlikte fiilen 714 gün tutuklu kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda kasten yaralama suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve davacının şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı dikkate alınarak, 5275 sayılı CGTİHK’na göre şartlı tahliye edilmesi gereken 03.07.2011 tarihi ile salıverildiği tarih olan 28.11.2012 tarihleri arasında fazladan tutuklu kaldığı 514 gün için net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında bulunan 11.952TL maddi tazminata hükmolunması gerekirken, toplam tutukluluk süresinden mahkum olunan cezanın tamamının düşülmesi suretiyle hesaplanan 414 gün için 9.753,06TL maddi tazminata hükmedilmesi, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, dosya içeriğine göre şartla tahliye tarihi esas alınarak 514 gün fazla süre ile tutuklu kalan davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde az olduğunun gözetilmemesi kanuna aykıdır.Buna ilişkin Yargıtay’ın kararı şu şekildedir:

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Tazminat davasının dayanağı olan ceza davasında, gözaltıyla birlikte fiilen 714 gün tutuklu kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda kasten yaralama suçundan 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve davacının şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı dikkate alınarak, 5275 sayılı CGTİHK’na göre şartla tahliye edilmesi gereken 03.07.2011 tarihiyle salıverildiği tarih olan 28.11.2012 tarihleri arasında fazladan tutuklu kaldığı 514 gün için net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında bulunan 11.952 TL maddi tazminata hükmolunması gerekirken, toplam tutukluluk süresinden mahkum olunan cezanın tamamının düşülmesi suretiyle hesaplanan 414 gün için 9.753,06 TL maddi tazminata hükmedilmesi,

2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, dosya içeriğine göre şartla tahliye tarihi esas alınarak 514 gün fazla süreyle tutuklu kalan davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde az olduğunun gözetilmemesi,

3- Yasal faizin tutuklama tarihinden talep edilmiş olması karşısında, dosya içeriğine göre davacının şartla tahliye tarihinden itibaren tazminata hak kazanacağı gözetilerek tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına şartla tahliye tarihi olan 03.07.2011 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, salıverilme tarihi olan 28.11.2012 tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması,

4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kabule göre de;

Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.640 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu miktarın üzerinde kalacak şekilde 2.850 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 s. Kanunun 8 inci maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321 inci maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

T.C. YARGITAY 12.CEZA DAİRESİ

ESAS:2014/23213  KARAR:2015/9340  TARİH:01.06.2015

Bir önceki yazımız olan DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.