Archives: 2015

faturali_alacagin_tahsili_hakkinda_aciklayici_yargitay_karari_h54751_43440

Hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara bağlı alacağın tahsili hakkında açıklayıcı Yargıtay Kararı

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 15.11.2011 tarihli sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen faturalardan ödenmeyen 31.12.2011 tarih ve 19.545,08 TL, 31.01.2012 tarih ve 19.545,08 TL, 21.02.2012 tarih ve 13.000,05 TL bedelli üç adet fatura bedelinin tahsili için başaltılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

Devamını Oku..

YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/14229
Karar Numarası: 2015/17
Karar Tarihi: 19.01.2015
ARA ÜTÜCÜ OLARAK ÇALIŞIRKEN İŞ AKDİNİ İSTEĞİ DIŞINDA ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARILMASI VE YAPILAN FAZLA ÇALIŞMALARININ KARŞILIĞININ ÖDENMEMESİ SEBEBİYLE HAKLI NEDENLE FESHETTİĞİ
KIDEM TAZMİNATI İLE FAZLA ÇALIŞMA ALACAKLARININ ÖDETİLMESİ İSTEMİ
ÜCRETİN ÖDENMEDİĞİNDEN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN İŞÇİNİN YASA YA DA SÖZLEŞME İLE BELİRLENEN ÜCRET ÖDENME DÖNEMİNİN GELMİŞ OLMASI VE İŞÇİNİN BU ÜCRETE HAK KAZANMASI GEREKİR
FAZLA ÇALIŞMALARIN UZUN BİR SÜRE İÇİN HESAPLANMASI VE MİKTARIN YÜKSEK ÇIKMASI HALİNDE YARGITAYCA HAKKANİYET İNDİRİMİ YAPILMASI GEREKTİĞİ

Devamını Oku..

kimler-ise-iade-davasi-acabilir_646x3404857 sayılı İş Kanunu madde 18’e göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. İşverenin iş akdini belirtilen şekilde geçerli bir sebebe dayanmaksızın feshi halinde ise aynı kanunun 20. maddesine göre işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.

Devamını Oku..

AnaSayfaSlide-4Davacı, haksız ihtarname sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, davalının ilk celsedeki kabul beyanı nedeniyle, davanın kabulle sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kusurlu olarak ihtarname çektiği tartışmasızdır. Ayrıca, haksız yere bir kimsenin haciz tehdidine maruz bırakılması o kimsenin kişilik haklarına saldırı oluşturan ve manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranıştır. Kişilik haklarına saldırının varlığı kabul olunarak uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekir.

Davacı M.T. vekili tarafından, davalı Akbank taş aleyhine 7.5.2009 gününde verilen dilekçeyle haksız ihtar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 6.5.2010 tarihli kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Devamını Oku..

yargıtay

Yargıtay 11.Ceza Dairesi, 2014/17801 esas ve 2014/17713 karar sayılı, 30.10.2014 tarihli kararı

Tazyik Hapsi İle Cezalandırılmalarda,Disiplin Hapsi ve Tazyik Hapsi Kararlarının Tekerrüre Esas Olmayacağı,Koşullu Salıverilme Hükümleri Uygulanamayacağı,Adli Sicil Kayıtlarına İşlenmeyeceği, Ceza Zamanaşımının Kesilmesine İlişkin Hususların Disiplin Hapsi Mahiyetinde Olan Tazyik Hapsi İçin Geçerli Olmadığı.

ÖZET : Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez. Disiplin ve tazyik hapsinin bir hapis cezası olmadığı gibi disiplin hapsi kavramı içinde kalmaktadır. Ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilmelidir.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 2014-12960/43273 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.07.2014 gün ve KYB. 2014/250944 sayılı ihbarnamesi ile;

Devamını Oku..

2217375055

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih:2010
Esas No:2010/9-491 Karar No:2010/593

ÖZET: Mazeretini bildiren tarafın bunu belgelendirmesi gerektiği gibi, yargılamanın devamlılığını sağlamak için gerekli gün tebliği giderini de yatırması gerekir. Bu görevlerini yerine getirmeyen davacının davasının işlemden kaldırılması, bu noktadan sonra da takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. YHGK E: 2010/9-491 K: 2010/593 T: 10.11.2010

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3 İş Mahkemesi’nce davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07.09.2009 gün ve 2008/884-491 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2010 gün ve 2010/396-924 sayılı ilamı ile; “… Mahkemece davacının duruşmaya katılmadığı celsede başka mahalde aynı saatte yargılaması yapılan dava duruşmalarının olduğu belirtilmiş ve buna ilişkin belgeler iletilmiştir. Bu konuda mahkemece bir araştırma yapılmamıştır.

Devamını Oku..

resmi_gazete

Resmi Gazete’nin 10.02.2015 tarihli sayısında yer alan Bakanlar Kurulu kararında, Evlendirme Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin birinci fıkrasına, “Evlenme ehliyet belgesi: Kişinin evlenme anındaki milli hukukuna göre evlenme ehliyeti ve şartlarının yer aldığı ve evlenmeye sakınca bulunmadığını gösterir belge” alınması gerektiğine ilişkin bent eklendi.

Kararda yapılan bir değişiklikle, “Bu Yönetmelik hükümlerine göre evlenmek isteğini belirten, aksi ispat edilinceye kadar doğruluğu kabul edilen evlenme beyannamesi ve evlenme izin belgesini” hazırlaması gerektiği belirtildi.

Ayrıca, “evlenme” bendinin tanımı da, “Bir kadın ve bir erkeğin usulüne göre yetki verilmiş bir memur önünde bir aile kurmak amacı ile yapmış oldukları medeni hukuk sözleşmesi” olarak yenilendi.

Yönetmelikte yapılan bir başka değişiklikle, “evlenme izin belgesi”nin ve diğer belgelerin kontrolü de şu şekilde düzenlendi:
“Evlendirme memuru, evlenme talebine dair beyannamenin usulüne göre doldurulup imza edilip edilmediğini, evlenme ehliyet belgesi ile nüfus cüzdanı arasında bir fark olup olmadığını, bir fark varsa bu farklılığın şahısta hataya sebebiyet verecek nitelikte olup olmadığını, yaşlarının küçüklüğü veya kısıtlama sebebiyle ana, baba veya vasinin rızası ya da hakimin izninin zorunlu olduğu durumlarda rızanın veya hakim izninin, rıza belgesi vasi tarafından imzalanmışsa vasi tayinine dair mahkeme kararının bulunup bulunmadığını kontrol eder, varsa eksiklikleri tamamlar veya tamamlatır ve beyannamenin kaydını yaparak taraflara müracaat sırasına göre evlenmenin yapılacağı gün ve saati bildirir.”

Devamını Oku..

yargıtay

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/27562esas sayılı ve 2013/37619 karar sayılı, 27.11.2013 tarihli kararı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklının genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız icra takibine karşı, borçlu vekilinin ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Devamını Oku..

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/6633
Karar Numarası: 2014/16056
Karar Tarihi: 08.12.2014
DAVALININ BİR KİŞİ İLE EVLİYMİŞ GİBİ YAŞADIĞINI BELİRTEREK YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI İSTEMİ
İRAT BİÇİMİNDE ÖDENEN MADDİ TAZMİNAT VEYA NAFAKANIN ALACAKLI TARAFIN FİİLEN EVLİYMİŞ GİBİ YAŞAMASI HALİNDE MAHKEME KARARIYLA KALDIRILIR
ÖZETİ: Somut olayda davacı davalının bir erkek ile birlikte yaşadığını, yoksulluk nafakası koşullarının ortadan kalktığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmektedir. Mahkemece yargılama sırasında davacının iddiasına yönelik hiçbir araştırma yapılmadığı gibi, dinlenen tanıklara da tarafların ekonomik sosyal durumları ile ilgili sorular sorulmuş, bir değişiklik olmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Mahkemece davacının dayandığı deliller toplanarak, iddiası ayrıntılı olarak araştırılarak, tanıkların davacının iddiası konusunda beyanları alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

Devamını Oku..

* BONODAKİ ŞİRKET KAŞESİ ÜZERİNDEKİ İMZALAR7b98bac423425030_630x350

Özet: Bonoda keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı). Somut olayda kambiyo takibine konu edilen bonoda, keşideci ….De.Mob.Ltd.Şti. olup, senet ön yüzündeki borçluya ait iki imzanın şirket kaşesi üzerinde olduğu, açıkta imzanın bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda her iki imza da kaşe üzerinde olup açıkta imzası olmayan borçlunun senetten şahsi sorumluluğu bulunmayacağından mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

(6102 Türk Ticaret K m. 701, 702, 776, 778)

Devamını Oku..

AnaSayfaSlide-4TELLALLIK SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN CEZAİ ŞARTIN TAHSİLİ İSTEMİHAKİM FAHİŞ GÖRDÜĞÜ CEZALARI TENKİS İLE MÜKELLEFTİR. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİNİN 22.12.2014 tarihli 2014/8929 E. 2014/40995 sayılı kararına göre;

Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomikdurumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir.Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde cezai şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Devamını Oku..

cerkezkoyavukat-makale-0023T.C.YARGITAY12. HUKUK DAİRESİ E. 2014/12188 K. 2014/15555 T. 29.05.201 YABANCI UYRUKLU ALACAKLININ İCRA TAKİBİ YAPMASI, TEMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYULMAMASI SEBEBİYLE TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ve MÜTEKABİLİYET ESASI…

* TEMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYULMAMASI SEBEBİYLE TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ( Alacaklının Moritanya’da Kurulu Olduğu – Moritanya İle Türkiye Arasında Çok Taraflı veya İkili Anlaşmalarla ya da Fiili Mütekabiliyet Esasına Göre Muafiyet Olup Olmadığının Araştırılacağı/Bulunmaması Halinde Yeterli Miktarda Teminat Takdir Edilip Bu Teminatı Bloke Etmesi İçin Uygun Bir Süre Verileceği )

Devamını Oku..

yargıtayYargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2014/6653 esas sayılı ve  2014/14266 karar sayılı  24.06.2014 tarihli kararı

İstifa ettiği iddia edilenişçiye ihbar ve kı­dem tazminatı ödenmiş ise, gerçek bir istifadan söz edilemez. Zira, ortada açık bir çelişki bulunmaktadır.İş sözleşmesini fesih önerisinin işçiden geldiği ispatlanmadıkça “İkalenin” mevcudiyetinden de söz edilemez.Davacı, 14.06.2013 tarihinde davalı şirket İnsan Kaynakları Depart­manı tarafından çağrıldığını, yapıları görüşmede, davalı şirket yönetimi kastedilerek, “yönetim sizinle çalışmak istemiyor” şeklinde beyan edildiği­ni, sonrasında ise “ya istifa edin tazminatlarınızı ödeyelim, ya da biz İş Ka­nununun 25.maddeye göre çıkaracağız, dava açsanız dahi 1, 5-2 yıl sürer, dava sonunda alırsanız alırsınız, işten çıkarılışınız sicilinize işler, başka yerde iş bulamazsınız” şeklinde beyanda bulunulduğu ve iş akdinin davalı tarafça feshedildiğini, işten ayrılmasını gerektirecek bir durumu mevcut olmadığını, yoğun baskılar neticesine istifa dilekçesinin insan kaynakla­rı koordinatörü tarafından şifahi olarak beyan edilen sözcüklerin davacı tarafından yazıya dökülmesinden ibaret olduğunu, 11, 000 TL. lik bir ek ödemeden bahsedildiğini, ancak bu ek ödemenin neden yapıldığı davacıya davalı tarafça beyan edilmediği gibi 14.06.2013 tarihli görüşmede de bu ek ödemenin aslında ihbar tazminatı olduğu beyan edildiğini, asıl fesih gerekçesinin ise davalı tarafça yapılan yönetim kurulu seçimlerinde dava­lı şirketin halihazır yönetimine rakip olan kişiler lehine çalıştığı düşün­cesi olduğunu belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.

Devamını Oku..

iflas-ertelemeYARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/2940
Karar Numarası: 2014/8268
Karar Tarihi: 19.12.2014

İFLASIN ERTELENMESİ DAVASI ARAÇ VE TAŞINMAZLARIN PARAYA ÇEVRİLMESİ SURETİYLE BORCA BATIKLIKTAN KURTULUNABİLECEĞİNİN İLERİ SÜRÜLMESİKOOPERATİF VE SERMAYE ŞİRKETLERİNİN İFLASIN ERTELENMESİ İSTEYEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLARBORCA BATIKLIĞIN VE İYİLEŞTİRME PROJESİNİN CİDDİYET VE İNANDIRICILIĞININ TESPİTİ İÇİN BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMASI GEREKTİĞİ İFLASIN ERTELENMESİNDE TEMEL AMAÇ BÜTÜN BORÇLARIN ÖDENMESİ OLMAYIP İŞLETMENİN MALİ BAKIMDAN FAALİYETİNİ SÜRDÜREBİLECEK DURUMA GELMESİNİN SAĞLANMASIDIR

Devamını Oku..

 23676325[1418384312]Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi ve bu bağlamda özel güvenlik sektörünün çalışma biçimleri ve koşullarını belirleyen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun; 16 Haziran 2004 tarihinde T.B.M.M.’de kabul edilerek yasallaşmış ve bu yıl itibari ile de on yılını geride bırakmıştır.

Devamını Oku..