Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi ve bu bağlamda özel güvenlik sektörünün çalışma biçimleri ve koşullarını belirleyen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun; 16 Haziran 2004 tarihinde T.B.M.M.’de kabul edilerek yasallaşmış ve bu yıl itibari ile de on yılını geride bırakmıştır.
Kanun ile özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usuller toplam 29 madde içerisinde ayrı ayrı tanımlanmıştır. Ancak zaman içerisinde, özellikle şirket çalışanlarının niteliklerine yönelik ihtiyaçlar sebebi ile önce 5335 sayılı yasa ile 21 Nisan 2005 tarihinde bir değişiklik yapılarak çalışanların nitelikleri yeniden düzenlenmiştir.
Kanunda daha sonra 5721 sayılı yasa ile 23 Ocak 2008 tarihinde ikinci bir değişiklik yapılarak özel güvenlik görevlilerinin yetkileri genişletilerek zor kullanma, yakalama, işyeri ve konutlara girme, delil toplama gibi hususlarda yeni yetkiler verilmiş; özellikle de özel güvenlik görevlilerine karşı işlenenlerle kendi suçlarında kamu görevlisi nitelendirilmesi açıkça belirtilerek daha nitelikli hal almıştır.
Bu değişikliklerden kısa süre sonrada 6215 sayılı yasa ile 29 Mart 2011 tarihinde çalışma izninin şekil şartları ile eğitim koşullarının tekrar düzenlenmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak on yıllık süreç içerisinde özel güvenlik hizmetlerine dair kanunun kendi amacında ve ana hatlarında önemli değişiklik olmaksızın, ihtiyaca göre, kanun; maddeleri içerisinde üç ayrı değişiklik yapılarak yürürlüğünü korumuştur.
5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanun genel olarak incelendiğinde haklı olarak ayrıntıya çok fazla girmeksizin özel güvenlik hizmetlerini genel olarak düzenleme amacı taşıdığı, ancak yıllar içerisinde çıkan ihtiyaçlara göre değişiklikler yapıldığını söyleyebiliriz.
Kanunun uygulamada özel bir sorun doğurmamakla birlikte, ayrıntılı düzenlenmemiş olması sebebi ile zaman zaman yargılama ve idari mekanizmalarda yoruma dayalı sorunlara sebebiyet verdiği gözlemlenmektedir. Örneğin, vergi yargılamalarında bazı vergi dilimleri, iş hukuku açısından çalışanların hangi niteliklerini yitirmenin haklı fesih sayılabileceği, ceza hukuku açısından görev tanımı, tazminat ve sorumluluk hukuku açısından sorumluluk alanları, idari olarak hizmet alanlarının sınırlarında bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Kanunun ayrıntıları içermemesi ve zamana bağlı değişiklikler nedeni ile oluşan yoruma bağlı sorunların giderilebilmesi için yeniden düzenlemeler yapılmasını gerekli kılmaktadır.
Sonuç olarak, on yıllık süreç içerisinde özel güvenlik hizmetlerine dair kanun; yapılan kısmi değişiklikler ile yürürlülüğünü sürdürmektedir. Ancak özel güvenlik hizmetinin kendine özgü yapısı ve diğer ticari faaliyetlere göre açık farkı göz önünde bulundurularak bazı eklemeler ve değişikliklerinin yapılmasının zamanının geldiği değerlendirilmektedir. Bu yeniden düzenleme sürecinde; özel güvenlik sektörünün tüm taraflarının teklif ve önerilerin de dikkate alınması yerinde bir uygulama olacaktır.
Bir önceki yazımız olan Danıştaydan Yıllık İzni Kullandırtmayan Amire Tazminat Cezası başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.