Blog

AnaSayfaSlide-4TELLALLIK SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN CEZAİ ŞARTIN TAHSİLİ İSTEMİHAKİM FAHİŞ GÖRDÜĞÜ CEZALARI TENKİS İLE MÜKELLEFTİR. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİNİN 22.12.2014 tarihli 2014/8929 E. 2014/40995 sayılı kararına göre;

Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomikdurumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir.Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde cezai şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılanyargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı, vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında davalının ikamet ettiği dairenin satışına dair 19.12.2009 tarihli “Taşınmazın Satılması Hakkında Aracılık Sözleşmesi” imzalandığını ancak davalının süresinden evvel 15.03.2010 tarihli e-mail ile evi satmaktan vazgeçmiş olduğunu bildirdiğini, sözleşme hükümlerine aykırı üç aylık süre dolmadan yapılan fesih işleminin geçersiz olduğunu, 15.576 TL cezai şart bedelinin tahsili için 20.07.2010 tarihinde İstanbul 5. İcra Dairesi 2010/16626 E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, borçlunun itirazının iptaline, takip alacağının %40’ı oranında (6.230,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, tellallık sözleşmesinden doğan cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, sözleşme gereğince davalının süresinden evvel satıştan vazgeçmesi nedeni ile ceza-i şart alacağına karşılık 15.576 TL alacağın tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmiştir. İcra takibine konu alacak taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ceza-i şart niteliğindedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 182.maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde cezai şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bentte belirtilen nedenle ile davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.

Bir önceki yazımız olan YABANCI UYRUKLU ALACAKLININ İCRA TAKİBİ YAPMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.