5434 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ ile ‘Din Hizmetleri sınıfına dahil il müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, vaiz, imam hatip ve müezzin kadro ünvanları esas alınarak emekli aylığı ödenenlere, her ay emekli aylıklarıyla birlikte (3900) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar ek ödeme yapılması.’ 2.12.2013 tarihinde teklif edilmiştir. Yapılan kanun teklifinin mesneti olarak din görevlilerinin görevleri sırasında yoksulluk, emeklilik dönemlerinde ise açlık sınırında hayat sürdükleri, dolayısıyla da bu kanun teklifinin yasalaşmasının, eşitlik ve çalışma yaşamı barışı ilkelerine paralel bir uygulama olacağı ileri sürülmüştür.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘Hükümlü Lehine Yargılamanın Yenilenmesi Nedenleri’ başlıklı 311. Maddesinde, ‘hükmün insan haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve bu aykırılığa dayandığının AİHM’in kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, AİHM kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yargılamanın yenilenmesinin talep edilebilmesine ek olarak aynı imkanın Anayasa Mahkemesi kararlarında uygulanamamasının bireysel başvurunun amacına ters düşmesi nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi yoluna Anayasa Mahkemesi kararları için de gidilebilmesi gerektiği gerekçesiyle 311. Maddede değişiklik yapılması ile ilgili olarak 05.12.2013 tarihinde kanun teklif verilmiştir.
07.11.2013 tarihinde; 2.07.1964 tarihli ve 492 sayılı harçlar kanunu’nda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi verilmişitir. Kanun teklifinin gerekçesi özetle ‘ 24.09.2012 tarihinden beri bireysel başvuru alan Anayasa Mahkemesi, kendisine gelen 3 bin 500 başvurunun hiçbirini kabul edilebilir bulmadı. Anayasa Mahkemesi’ne açılan davalarda ‘kabul edilmezlik’ oranı yüzde 97’ler oranına ulaşmış bulunmaktadır. Bunları yaparken avukat dahi zorlanıyor, vatandaşın yapması imkansız. Oysa AHIM’de başvuru çok sade ve açıklayıcı. Kısa bir form var, doldurup harçsız gönderiyorsunuz, onlar size belgelerinizi toplayıp göndermenizi istiyor. Bunu yaparken size masraf olmasın diye kendi pulunu da gönderiyor. Anayasa Mahkemesi harçları ve başvurulardaki bürokrasiyle insanları usandırıyor. Bu kapsamda, 15.09.2012 tarih ve 28422 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Harçlar Kanunu 68 nolu Genel tebliğ uyarınca Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruların harca tabi olduğu ilan edildi. Anayasa Mahkemesi kamu hukuku başvuru yolu olduğu için harçlar kesinlikle kaldırılmalı, vatandaşın hakkını aramasının önü açılmalıdır.’ şeklindedir.
19.04.2012 tarihli 6292 sayılı kanunun 6. maddesinde 4. ve 8. fıkralarında değişiklik yapılması için kanun teklifi verilmiştir. Söz konusu teklifin gerekçesinde; 6292 sayılı kanunda hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesinde ülkemizin sosyal ve gelir boyutu bir kenara bırakılarak, hükümetin sadece gelir elde etme amacına yönelik bir kanun uygulaması amaçlandığı belirtilmiştir. Bu sebeple 6. maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’nun 09.10.2013 tarihli 801 numaralı kararı ile Türkiye genelinde faaliyette bulunan çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin daha önce Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca verilen tüm kararlarının kaldırılmasına,alınarak Adalet Bakanlığının teklifinin kabulü ile Türkiye genelinde faaliyette bulunan çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin yargı çevrelerinin, çocuk ağır ceza mahkemeleri için o yer ağır ceza mahkemesi yargı çevresi ile, çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin ise kurulduğu il veya ilçenin asliye ceza mahkemesi yargı çevresi ile aynı olarak belirlenmesine Derdest olan davalara kesinleşinceye kadar halen görüldükleri mahkemeler tarafından bakılmasına,6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun 32’nci maddesinin 4’üncü fıkrasının (a) bendi gereğince kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına karar verilmiştir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesinde sayılı hallerde ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabileceğine düzenlemenin (i) bendinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi TBMM’ne sunulmuştur. Maddenin mevcut haline göre; Seçim dönemi bitmeden önce seçimlerin yenilenmesine veya ara seçime ya da Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına karar verilen hallerde; Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılacak filigranlı oy pusulası kağıdı ve filigranlı oy zarfı kağıdı alımı ile oy pusulası basım hizmeti alımı, mahalli seçimlerde ise İl Seçim Kurulu başkanlıkları tarafından alınacak oy pusulası basım hizmeti alımı halinde ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın ihtiyaçlar doğrudan temin edilebilmektedir.
Özel sağlık sigortası uygulamalarına dair bilgilendirme ve teklif, sözleşme türleri, ömür boyu yenileme garantisi, katılım sertifikası, plan değişikliği ve geçiş işlemleri, sözleşme iptali, sigorta süresinin sona ermesinden sonraki tedavilere ilişkin genel hükümler ile özel sağlık sigortası tarifesi, sağlık konularında uzman kişi çalıştırma zorunluluğu ve aktüerya raporu, hizmet satın alma, sağlık bilgileri ve bilgilerin gizliliği, özel sağlık sigortalarında çalışma esasları ile tamamlayıcı ve destekleyici sağlık sigortası ürünlerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği 23.10.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin özel sağlık sigortası teminatı veren şirketlerin; sağlık hizmet sunucusu ile iletişimi sağlamak ve tazminat ödemelerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli idari ve teknik alt yapıyı kurması ile bilgi işlem altyapısının SBGM tarafından istenilen bilgileri zamanında ve kesintisiz bir şekilde sağlaması zorunluluğu ve SBGM, bilgi aktarımı ve bilgi işlem altyapısı ile Müsteşarlıkça belirlenecek diğer hususlarla ilgili incelemeleri yaparak tespit ve değerlendirmelerini Müsteşarlığa iletmesine dair 17. maddesinin yayımından 1 yıl sonra, diğer maddelerin ise 6 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.