Archives: Ekim 2013

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesinde sayılı hallerde ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabileceğine düzenlemenin (i) bendinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi TBMM’ne sunulmuştur. Maddenin mevcut haline göre; Seçim dönemi bitmeden önce seçimlerin yenilenmesine veya ara seçime ya da Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına karar verilen hallerde; Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılacak filigranlı oy pusulası kağıdı ve filigranlı oy zarfı kağıdı alımı ile oy pusulası basım hizmeti alımı, mahalli seçimlerde ise İl Seçim Kurulu başkanlıkları tarafından alınacak oy pusulası basım hizmeti alımı halinde ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın ihtiyaçlar doğrudan temin edilebilmektedir.

Devamını Oku..

Özel sağlık sigortası uygulamalarına dair bilgilendirme ve teklif, sözleşme türleri, ömür boyu yenileme garantisi, katılım sertifikası, plan değişikliği ve geçiş işlemleri, sözleşme iptali, sigorta süresinin sona ermesinden sonraki tedavilere ilişkin genel hükümler ile özel sağlık sigortası tarifesi, sağlık konularında uzman kişi çalıştırma zorunluluğu ve aktüerya raporu, hizmet satın alma, sağlık bilgileri ve bilgilerin gizliliği, özel sağlık sigortalarında çalışma esasları ile tamamlayıcı ve destekleyici sağlık sigortası ürünlerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği 23.10.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin özel sağlık sigortası teminatı veren şirketlerin; sağlık hizmet sunucusu ile iletişimi sağlamak ve tazminat ödemelerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli idari ve teknik alt yapıyı kurması ile bilgi işlem altyapısının SBGM tarafından istenilen bilgileri zamanında ve kesintisiz bir şekilde sağlaması zorunluluğu ve SBGM, bilgi aktarımı ve bilgi işlem altyapısı ile Müsteşarlıkça belirlenecek diğer hususlarla ilgili incelemeleri yaparak tespit ve değerlendirmelerini Müsteşarlığa iletmesine dair 17. maddesinin yayımından 1 yıl sonra, diğer maddelerin ise 6 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 65 inci maddesi 11.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6498 sayılı kanunla değiştirilmiştir. Buna göre tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Ayrıca bu kanuna aykırı olarak yıkma veya imar izni verenler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Değişiklik ile birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiillerin, korunması gerekli kültür ve tabiat varlığını yurt dışına kaçırmak amacıyla işlenmiş olması halinde ise verilecek cezalar bir kat artırılacağı öngörülmüştür. Aynı madde ile bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulan idarelerden 57. maddenin yedinci fıkrası uyarınca izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların da altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmasını öngören kanun hükmü yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesinin 5 fıkrası ile taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı tutulmuş olup, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulması hariç olmak üzere  suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet aranmamaktadır. Gerek iş kazaları gerek trafik kazalarının birçoğunun taksirle yaralama kapsamında değerlendirilmesinden ötürü suçtan mağdur olanlar şikayet konusunda gecikmekte ve bu sebeple bir çok hak kayıpları olmaktadır. Suçla korunan hukuki değer beden bütünlüğü ve vücut dokunulmazlığı olup toplumsal bir değer olan bu haklara yönelik eylemlerin taksirle de olsa yaptırımla karşılanması gerektiği belirtilerek 04.10.2013 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan yasa teklifi ile taksirle yaralama suçu takibi şikayete bağlı suçlar arasından çıkarılarak re’sen takip edilecek suçlar arasına alınması amaçlanmıştır.