Blog

Kural olarak, tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözümleneceği gözetilmelidir.

Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde, K… köyü 92 parsel sayılı 12200 m² yüzölçümlü taşınmazın mera vasfında orta malı olarak tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın ağaçlandırma sahası ve eylemli orman olduğu iddasıyla, mera tespit ve tahdidinin iptaline, taşınmazın orman niteliğiyle tespit ve tesciline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece, davanın kabulü ile İl Mera Komisyonunun 15.04.2011 tarihli 238/7 sayılı kararının iptali ile … sayılı parselin tapu kaydının malik bölümünün iptaline ve orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve A…. Büyükşehir Belediyesi ile Ç… Belediyesi tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.

Yörede, seri usulde yapılıp 1969 yılında kesinleşen orman KADASTROSU BULNMAKTADIR. Arazi kadastrosu 1952 YILINDA YAPILMIŞTIR.

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine UYGUN DÜŞMEMEKTEDİR. Şöyle ki; orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın Orman Yönetimine tahsis EDİLDİĞİ BİLİDİRİLMİŞTİR. Ancak, mahkemece çekişmeli taşınmazın orman bilirkişisinin beyan ettiği şekilde tahsis edilip edilmediği, tahsis edilmiş ise tahsise ilişkin belge ve haritalar getirilmeden karar verilmesi DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR. O halde, mahkemece, çekişmeli taşınmazın Orman Yönetimine tahsis edilip edilmediği ilgili yerlerden sorulup, tahsis var ise bu tahsise ilişkin tüm belgeler ve HARİTALAR GETİRTİLMELİDİR.

Ayrıca, dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin olup, kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre ve 1952 yılında arazi kadastrosuyla mera olarak sınırlandırılan ve orman tahdit dışında olan taşınmazın sonradan ağaçlandırma yapılarak eylemli orman vasfını kazandığı kabul edilerek karar verilmesi de DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.

Şayet, çekişmeli taşınmaz Orman Yönetimine tahsis edilmiş ise tahsis kararının değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması, aksi halde yani çekişmeli taşınmaz Orman Yönetimine tahsis edilmemiş ise, davacı Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve KANUNA AYKIRIDIR.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, A… Büyükşehir Belediyesi ve Ç… İlçe Belediyesinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02.03.2016 günü oy birliğiyle karar verildi.

Bir önceki yazımız olan Maluliyetin Tespiti başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.