Davacı üyelerin genel kurul toplantısına çağrılmamalarının toplantı ve karar nisabına etkisi olmadığından ve davacıların üyelikleri haricinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kanıtlanmadığından mahkemece, davaya konu toplantıda alınan tüm kararların iptaline hükmolunması isabetli görülmemiştir.
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Asıl ve birleşen dosya davacıları vekili; davalı kooperatifin 16.09.2012 tarihinde yapmış olduğu olağanüstü genel kurul toplantısına asıl ve birleşen dosyada davacı müvekkillerinin çağrılmadığını, bu nedenle toplantının ve alınan kararların yoklukla malül olduğunu, asıl dava davacılarının genel kurul gündeminde olmamasına rağmen ihraçlarıyla ilgili karar alındığını, birleşen dosya davacısı müvekkili hakkında da yönetim kurulunca ihraç kararı alındığını, bu kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına uygun olmadığını belirterek kooperatifin 16.09.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptaline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.