Archives: Ağustos 2017

Dava, tasarım hakkında tecavüz edildiğinin tespiti, önlenmesi ve ortadan kaldırılması, haksız rekabet yapıldığının tespiti, durdurulması, önlenmesi ve oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihinde geçerli olan 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabete ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlalini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri, sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar. Davacı vekilinin duruşmalardaki beyanları ve dava dilekçesinden, davasını tescilsiz tasarımları bakımından oluşturulan haksız rekabetin önlenmesi ve oluşan zararın giderilmesi için açtığı anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine ilişkin olan uyuşmazlığın genel hükümlere göre ticaret mahkemeleri tarafından görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.

Devamını Oku..

 

 Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda kaza 14.10.2007 tarihinde gerçekleşmiş, davaya konu trafik kazası sonucunda davacıların desteği vefat etmiştir. Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazası 5237 sayılı TCK’nın 85/1.maddesine göre cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir ve sürücü davacıların desteğinin vefat etmiş olması ve karşı aracın sürücüsü ile birlikte murisin de kusurlu olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup, bu zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekir.

Devamını Oku..

Özet: Her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin faturanın muhasebe kayıtlarına geçmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, bedelin ödendiğine karine teşkil ettiğinden ödenmediğinin ispat külfeti davacıya düşmektedir.

Devamını Oku..

Dava, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz kumluk olması nedeniyle tespit harici bırakılmış olup, belediye başkanlığından gönderilen yazıda, taşınmazın imar planı içinde, meskun mahal dışında kaldığı ve belediye hizmetlerinden faydalanmadığı bildirilmiş, mahkemece tek inşaat mühendisinden rapor almak suretiyle karar verilmiştir ki; bu durum da Kamulaştırma Kanununun 15. madde hükmüne aykırıdır. O halde; öncelikle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde ve ilgili yönetmeliğinde belirtilen yönteme göre ve ayrıca 11/03/1983 tarih, 1983/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 17/04/1998 tarih ve 1996/3 E. – 1998/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararındaki ölçütler çerçevesinde; taşınmazın niteliği belirlenmeli, kumluk alan içerisinde kalması olgusunun taşınmazın değerine olan olumlu ya da olumsuz etkileri, taşınmazın arsa olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılmalı, taşınmazın niteliğine göre 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, arsa ise değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, satışına ilişkin belgeler ilgili tapu müdürlüğünden; Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre eksik veya üstünlüğü yönünden rapor alınmalı, arazi ise net gelir esasına göre değer tespit edilmelidir. Ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir.

Devamını Oku..