Somut olayda; davacı, davalı Filiz ile nişanlı oldukları dönemde, davalı Filiz’in ailesi tarafından evlendikten sonra ikamet etmeleri için kendilerine tahsis edilen ve tapuda davalıların murisi adına kayıtlı olan taşınmazda bir kısım faydalı ve zorunlu masraflar yaptığını ileri sürerek, nişanın bozulması nedeni ile taşınmazın değerini artıran bu masrafların iadesi isteminde bulunmuştur. Buna göre, davacının talebi TMK’nun 120 .maddesinde düzenlenen “nişanın bozulmasına dayalı maddi tazminat” istemi kapsamında olmayıp, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Nitekim dava, yalnızca davacının nişanlısı olan Filiz’e karşı değil, dava konusu taşınmazın tapu maliki olan Kamil Ü.’nün mirasçılarına karşı açılmıştır ve bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiliyle davalılardan Filiz Ü.’nün nişanlandıklarını, tarafların evlendiklerinde birlikte yaşayacakları evin Filiz’in annesi ve kardeşleri olan diğer davalılar tarafından, davacı Ercanla davalı Filiz’e tahsis edildiği, müvekkili davacının bu taşınmazda bazı faydalı ve zorunlu masraflar yaptığını ancak nişanın bozulması üzerine müvekkilinin bu tadilatların bedelini davalılardan Sultan Ö.’den talep etmiş olmasına karşın müvekkilin herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu taşınmazın davalıların murisi Kamil Üngördü adına kayıtlı olması sebebiyle muris Kamil Ü’nün tüm mirasçılarının davalı olarak gösterildiğini belirterek, taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların bedeli olan 20.473,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve DAVA ETMİŞTİR.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın nişanın bozulmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğunu ve bu davada husumetin ancak davacıyla davalı nişanlı Filiz’e yöneltilebileceğini, davacının yapmış olduğunu iddia etiği tüm masrafların bedelinin müvekkili Filiz tarafından ödendiğini belirterek davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkemece, davacı tarafın davalılardan talep ettiği masraf nişan akdinden kaynaklı bir harcama olduğu, dava konusu harcamaların temelinde nişan akdinin bozulması hukuki nedenine dayanıldığı ve iş bu davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik neniyle HMK 114/1-c maddesi göndermesiyle HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Somut olayda; davacı, davalı Filizle nişanlı oldukları dönemde, davalı Filiz’in ailesi tarafından evlendikten sonra ikamet etmeleri için kendilerine tahsis edilen ve tapuda davalıların murisi adına kayıtlı olan taşınmazda bir kısım faydalı ve zorunlu masraflar yaptığını ileri sürerek, nişanın bozulması nedeniyle taşınmazın değerini artıran bu masrafların iadesi İSTEMİNDE BULUNMUŞTUR.
Buna göre, davacının talebi TMK’nun 120. maddesinde düzenlenen “nişanın bozulmasına dayalı maddi tazminat” istemi kapsamında olmayıp, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Nitekim dava, yalnızca davacının nişanlısı olan Filiz’e karşı değil, dava konusu taşınmazın tapu maliki olan Kamil Ü.’nün mirasçılarına karşı açılmıştır ve bu durumda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin GÖREVİ İÇERİSİNDEDİR.
Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan DOKTOR HATASI NEDENİYLE UĞRANILAN MADDİ ZARARIN ÖDETİLMESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.