Blog

indirYargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 04.11.2015 tarihli 2014/17431 Esas ve 2015/19596 Karar sayılı ilamında özetle; kamulaştırmasız elatma tazminat alacağı ilamına dayalı olarak idare aleyhine başlatılan takipte, Akbank T.A.Ş. Etimesgut Şubesi nezdindeki iki adet ATM kira bedelinin bulunduğu hesap üzerine haciz konulduğunu, anılan haczin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddenin son fıkrası ve 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’na aykırı olduğunu, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 16.08.2012 karar tarihli takip konusu ilamda; İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1996 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa’ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanması hukuka uygundur. Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na dayalı şikayetin reddi ile 5393 sayılı Kanun’a dayalı şikayet hakkında inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

KARAR

Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatma tazminat alacağı ilamına dayalı olarak idare aleyhine başlatılan takipte, Akbank T.A.Ş. Etimesgut Şubesi nezdindeki iki adet ATM kira bedelinin bulunduğu hesap üzerine haciz konulduğunu, anılan haczin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6 ncı maddenin son fıkrası ve 6111 s. Kanun’un Geçici 2 nci maddesiyle 5393 sayılı Belediye Kanunu’na aykırı olduğunu, haczin kaldırılmasına karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6 ncı maddesinin yürürlüğe girdiği tarih 30.06.2010 olup, ilamın bu tarihten sonrasına ilişkin olduğu, ayrıca YARGITAY ilamında belirtildiği gibi taşınmaza fiilende el atılmamış olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekilince TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6 ncı maddesinin 13 üncü fıkrasında; ”4/11/1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenir ve işlem yapılır. Bu alacaklar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır” DÜZENLEMESİ MEVCUTTUR.

Ancak 6487 sayılı Yasa’yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6 ncı maddesinin 13 üncü fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarihli ve Esas 2013/95, Karar 2014/176 sayılı Kararıyla İPTAL EDİLMİŞTİR. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra, yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa’nın 11 inci maddesinde, Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138 inci maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa’ya uygun olarak hüküm verme YETKİSİ TANIMIŞTIR. Anayasa’nın 11. ve 138 inci maddeleri, hakime Anayasa’ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ VERMEKTEDİR. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal EDİLMİŞ OLACAKTIR. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay’ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa’ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden KARARLARI VARDIR. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir NİTELİĞİNE BÜRÜNMEKTEDİR. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa’ya aykırı yasa hükmünün UYGULANMASINI ENGELLEYECEKTİR. (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26) İptal hükmünün Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa’ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün UYGULANMASINI ENGELLEMEYECEKTİR.

Somut olayda; 16.08.2012 karar tarihli takip konusu ilamda; İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1996 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6 ncı maddesinin 13 üncü fıkrası Anayasa’ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla UYGULANIRLIĞI KALMAMIŞTIR. Böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanması HUKUKA UYGUNDUR. Bu durumda, Mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na dayalı şikayetin reddiyle 5393 s. Kanun’a dayalı şikayet hakkında inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm TESİSİ İSABETSİZDİR.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK’nun 366/3 üncü maddeleri gereğince YARGITAY Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.11.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan MAL REJİMİNİN TASFİYESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.