Blog

trafik_sigortasinda_yeni_duzenleme_h60193_e48aaYargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09.12.2015 tarihli 2014/11120 Esas ve 2015/13688 Karar sayılı ilamında özetle; dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, destek Ali G.’in olayın olduğu yerde refüjdeki fiziki demir bariyerlerin açık bırakılması ve yolun kontrolünden sorumlu olan davalının kusuru nedeniyle meydana gelen kazada dava dışı sürücünün araç ile çarpması sonucu hayatını kaybettiği manevi zarara uğradıkları iddiasıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine dava açılmış olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 16.06.2008 tarihinde dava dışı sürücü İlhan Y.’in idaresindeki 06 ZIA 78 plakalı aracıyla Ulus istikametinden Aydınlıkevler istikametine seyir halinde iken yaya Ali G.’e çarparak ölümüne neden olduğunu, davacıların Ali G.’in eş ve çocukları olduğunu, meydana gelen olayda dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu, olayın olduğu yerde refüjdeki fiziki demir bariyerlerin açık bırakıldığını, yolun kontrolünden sorumlu olan davalının kusurlu olduğunu belirterek davacı Peri G. için 20.000 TL, diğer davacılar için 10.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan TAHSİLİNİ İSTEMİŞTİR.

Davalı vekili, davacının iddiasının hizmet kusuruna dayandığını, yargı yolu itirazında bulunduklarını, kazanın İrfan Baştuğ Caddesi Halk Pazarı önünde meydana geldiğini, Altındağ Belediyesi’nin sorumluluk alanında olduğunu, müvekkili idarenin olayda sorumluluğunun bulunmadığını, sürücünün aşırı hızlı olmasından kazanın meydana geldiğini belirterek davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, davacı Peri G. için takdiren 10.000,00 TL, davacılar Remzi G., İkram G., Ekrem G. ve Şükran K. için takdiren 5.000,00’er TL olmak üzere olay tarihi olan 16.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve manevi tazminat İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.

Davacılar, destek Ali G.’in olayın olduğu yerde refüjdeki fiziki demir bariyerlerin açık bırakılması ve yolun kontrolünden sorumlu olan davalının kusuru nedeniyle meydana gelen kazada dava dışı sürücünün araçla çarpması sonucu hayatını kaybettiği manevi zarara uğradıkları iddiasıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine dava açılmış olup, davada hizmet KUSURUNA DAYANILMIŞTIR. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2 nci maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate ALINMASI ZORUNLUDUR. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/12/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan İŞÇİLİK ALACAKLARININ TAHSİLİ İSTEMİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.