Blog

UnalhukukYargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 08.12.2015 tarihli 2015/13291 Esas ve 2015/19037 Karar sayılı ilamında özetle;  sanığın olay öncesi kullandığını bildirdiği Lustral 50 mg tabletin vasıta sürme veya makine kullanma gibi potansiyel olarak tehlikeli işlerin yapılabilmesi için gerekli zihinsel veya fiziksel kabiliyetleri bozabileceği, çok yaygın olarak bulantı, uykusuzluk, sersemlik hali ve baş ağrısına, yaygın olarak dikkat dağınıklığı, kulak çınlaması, sıcak basması ve esnemeye neden olabileceğinin anlaşılması ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 48. maddesinin 5. fıkrasının “Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır.” şeklindeki ve 7. fıkrasının “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” şeklindeki amir hükümleri nazara alındığında sanığın aldığı alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altında iken araç sevk ve idare ettiği, dolayısıyla eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi kanuna aykırıdır.

Taksirle öldürme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin hükmü temyiz etmesinden sonra, sanığın bulunduğu ceza infaz kurumu müdürlüğü kanalıyla mahkemeye verdiği 24.07.2015 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden feragat ettiği, bu itibarla sanık müdafinin temyiz talebinin hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, katılanlar vekilinin temyiz talebine hasren yapılan incelemede;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Olaydan 47 dakika sonra alınan kan örneğinde 74 promil alkol bulunduğu tespit edilen ve olay günü sabahı anksiyete bozukluğunda kullanılan Lustral 50 mg. adlı tabletten bir adet aldığını bildiren öğrenci servisi şoförü sanığın saat 12:00 sıralarında idaresindeki servis minibüsüyle çift yönlü, 9.80 m genişliğindeki meskun mahal sokak üzerinde geri manevra yaptığı sırada karşıya geçmek üzere solundan yola giren ve kucağında 2014 doğumlu torunu Aylin Akça bulunan Necla Akça’ya yolun orta kısmına yakın bir yerde aracının sol arka kısmıyla çarpması, yere düşen yayaların üzerinden geçip, 4 m. kadar geriye doğru sürüklemesi ve çarptığını anladığında ise ileri doğru manevra yaparak tekrar yayaların üzerinden geçmesi sonucu Necla ve Aylin Akça’nın künt genel vücut travmasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin doku harabiyeti nedeniyle ölümlerine neden olduğu olayda, geriye doğru görüş alanı açık iken solundan yola giren yayalara çarpan, çarpma ve aracının sol arka tekeriyle üzerlerinden geçtiği yayaları sürükleme sonucu oluşan ses ve sarsıntıya rağmen çarptığını ancak eşinin ikazıyla anlayarak duran ve akabinde ön ilerisine hareketlenerek tekrar yayaların üzerinden geçmiş bulunan sanığın olay anında 85.25 promil alkollü olması, sanığın olay öncesi kullandığını bildirdiği Lustral 50 mg tabletin vasıta sürme veya makine kullanma gibi potansiyel olarak tehlikeli işlerin yapılabilmesi için gerekli zihinsel veya fiziksel kabiliyetleri bozabileceği, çok yaygın olarak bulantı, uykusuzluk, sersemlik hali ve baş ağrısına, yaygın olarak dikkat dağınıklığı, kulak çınlaması, sıcak basması ve esnemeye neden olabileceğinin anlaşılmasıyla Karayolları Trafik Kanunu’nun 6487 s. Kanunun 19 uncu maddesiyle değişik 48 inci maddesinin 5 inci fıkrasının “Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır.” şeklindeki ve 7 nci fıkrasının “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” şeklindeki amir hükümleri nazara alındığında sanığın aldığı alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altında iken araç sevk ve idare ettiği, dolayısıyla eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 s. Kanunun 8 inci maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321 inci maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/12/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHETMESİ HALİNDE KIDEM TAZMİNATI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.