Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01.12.2015 tarihli 2015/958 Esas ve 2015/10614 Karar sayılı ilamında özetle; dava, hor kullanma tazminatı ve onarım süresi kira bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Kira sözleşmesinde eski hale getirme hükmü yer almadığına göre kiraya veren eski hale getirme talep edemez. 6098 sayılı T.B.K.’nun 316. (B.K.’nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.’nun 266.) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bilirkişi raporunda hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı belirtilmiş ise de, kural olarak hasar kalemleri içerisinde yer alan boya ve badana masrafların normal kullanım sonucu oluştuğu kabul edilmektedir. Kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın tahliye sırasında boya ve badanasının yenileneceğine dair hüküm yer almadığı gibi eski hale getirmeye ilişkin düzenleme de bulunmamaktadır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda boya badana masrafı hor kullanma olarak belirtilmişse de, ne var ki bilirkişi raporunda bu hususta bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda boya badana masrafının hor kullanma olup olmayacağı üzerinde durularak ve hor kullanma nedeniyle zarar gören parçaların yenisi ile değiştirilmesi durumunda yenilenen parçanın başlangıçtaki durumlarına göre yıpranma paylarının hesaplanarak alacaktan düşülmesi gerekir.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.
Dava, hor kullanma tazminatı ve onarım süresi kira bedeli alacağının tahsili İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Davacı vekili, davalı kiracının kiralanan taşınmazı boşaltmasından sonra aldıkları mahkeme tespit raporuyla taşınmazın hor kullanıldığının ve tadilat süresinin tespit edildiğini belirterek 4.800 TL hor kullanma tazminatı ve 646 TL onarım süresi kira bedeli olmak üzere toplam 5.446 TL alacağın tahsiline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. Davalı vekili, tespit raporunu kabul etmediklerini, meydana gelen hasarların olağan kullanımdan kaynaklandığını ve taşınmazın teslim alındığı halinin dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR. Mahkemece, davanın kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları YERİNDE DEĞİLDİR.
2-Davalı vekilinin boya badana masrafı ve onarım yapılacak kısımların kendilerine kötü teslim edildiğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, 01.02.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesiyle kiracı olduğu kiralananı tahliye etmesi üzerine taşınmazın durumunun, teslim olunan demirbaşların mevcut olup olmadığının varsa hasarlarının tespitini Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/58 D İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu, bilirkişi tarafından boya ve badana işlerinin yapımı için 1.250 TL, Zemin PVC ve mineflo kaplama bedeli olarak 1.300 TL, pencere jaluzilerinin yapılması bedeli 1.200 TL, mutfak tezgahı ve dolaplarının iyileştirilmesi, doğramaların ve elektrik tesisatının bakım ve tamir giderleri için 1.050 TL olmak üzere toplam 4.800 TL hasar tespit edildiğini, bu işlerin yapımı için de 7 günlük süreye ihtiyaç bulunduğu belirtilmekle, 7 gün karşılığı kira bedeli 646 TL üzerinden toplam zararları 5.446 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.02.2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir UYUŞMAZLIK BULUNMAMAKTADIR. Kira sözleşmesinde eski hale getirme hükmü yer almadığına göre kiraya veren eski hale getirme talep edemez. 6098 sayılı T.B.K.’nun 316. (B.K.’nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.’nun 266.) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı haliyle kiralayana teslim ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve HASARDAN SORUMLUDUR. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin OLACAĞI KUŞKUSUZDUR.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı belirtilmiş ise de, kural olarak hasar kalemleri içerisinde yer alan boya ve badana masrafların normal kullanım sonucu oluştuğu KABUL EDİLMEKTEDİR. Kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın tahliye sırasında boya ve badanasının yenileneceğine dair hüküm yer almadığı gibi eski hale getirmeye ilişkin düzenleme DE BULUNMAMAKTADIR. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda boya badana masrafı hor kullanma olarak belirtilmişse de, ne var ki bilirkişi raporunda bu hususta bir AÇIKLAMA BULUNMAMAKTADIR.
Bu durumda az önce yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek boya badana masrafının hor kullanma olup olmayacağı üzerinde durularak ve hor kullanma nedeniyle zarar gören parçaların yenisiyle değiştirilmesi durumunda yenilenen parçanın başlangıçtaki durumlarına göre yıpranma paylarının hesaplanarak alacaktan düşülmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmesi DOĞRU DEĞİLDİR.
Hüküm bu NEDENLE BOZULMALIDIR.
SONUÇ:Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 inci maddesi uyarınca hükmün her iki taraf yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.12.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan GİZLİ AYIP başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.