Araç muayenesinde sahtecilik yaptığı iddia edilen sanığın suçlamayı kabul etmemesi, sanık ile aynı odada çalışan tanıkların müştekiyi tanımadıklarını beyan etmeleri, müştekinin ise muayene işleminin sanık tarafından yapıldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için suça konu belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılarak sanığın eli ürünü olup olmadığı araştırılıp, sanığın eli ürünü çıkmadığı takdirde sanığı mahkumiyete götüren sübut delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge üzerindeki muayene olanak verecek şekilde belge üzerindeki muayene işlemi incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve muayene işlemindeki sahteliğin iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirilmeden hüküm kurulması yasaya aykırıdır. Buna ilişkin karar şu şekildedir :
Tekerrüre esas teşkil eder nitelikte sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58 inci maddesinin uygulanmaması isabetsizliği karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Araç muayenesinde sahtecilik yaptığı iddia edilen sanığın suçlamayı kabul etmemesi, sanıkla aynı odada çalışan tanıkların müştekiyi tanımadıklarını beyan etmeleri, müştekinin ise muayene işleminin sanık tarafından yapıldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için suça konu belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılarak sanığın eli ürünü olup olmadığı araştırılıp, sanığın eli ürünü çıkmadığı takdirde sanığı mahkumiyete götüren sübut delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge üzerindeki muayene işlemi incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve muayene işlemindeki sahteliğin iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirilmeden hüküm kurulması,
3- Sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiş çok sayıda dosyası bulunduğu anlaşılmakla; YARGITAY Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesiyle kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesiyle kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosyayla benzer nitelikteki Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/712, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1106 esas sayılı dosyalarıyla UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek derdest dosyaları birleştirilip, sonuçlanmış dosyaların varlığı halinde ise onaylı örnekleri alındıktan sonra yargılamaların birlikte yürütülüp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
4- 5237 sayılı TCK’nun 53/3 üncü maddesi gereğince aynı Yasanın 53 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 inci maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
T.C. YARGITAY 11.CEZA DAİRESİ
ESAS:2013/4671 KARAR:23881 TARİH:16.03.2015
Bir önceki yazımız olan KEFİL VE BORCUN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.