Blog

consumer.jpg2828 sayılı yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir.Bu nedenle davanın, hakkında korunma kararı alınmış olan,inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu anlaşılan, temyiz eden Yaşar’a yöneltilmesi, göstereceği deliller varsa toplanıp, sözü edilen yasanın 24.ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. Bu hususlar gözetilmeden kurulacak hüküm doğru bulunmamıştır. Buna ilişkin karar şu şekildedir:

1-Dava, 2828 s. Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamış (2828 s. K. m. 22/1), görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermemiş bulunmaktadır. Kanunun 24 üncü maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği gibi, ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceği hükme bağlamıştır.

09.1.2003 tarihinde kabul edilen ve 18.01.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 6 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının (b) bendi ise; görev alanına giren konularda, bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmi ya da özel sağlık kurumuna veya genel veya katma bütçeli daireler ve benzeri yerlere yerleştirmeye ilişkin tedbirin Aile Mahkemelerince alınacağını hükme bağlamıştır. 03.07.2005 tarihinde kabul edilen ve 15.07.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alma yetkisini çocuk mahkemelerine vermiş (5395 s. K. m.7/7), bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik de (R.G. 24.12.2006 ve 26386) “mahkemenin”, müstakil çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemeleriyle suça sürüklenen çocuklar yönünden ceza mahkemelerini ifade ettiği belirtilmiştir (Yönetmelik m. 4/c). Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümlerine göre, 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle, 2828 s. Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Aile Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. İşin esasıyla ilgili karar verme görevi sonradan yürürlüğe giren yukarıda belirtilen kanunlarla değiştiğine göre, karar verilmesinden sonra Yozgat Aile Mahkemesinin kurulup faaliyete geçtiği anlaşılmakla aile mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

2-Kabule göre de;2828 sayılı Yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek, korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında korunma kararı alınmış olan, inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu anlaşılan, temyiz eden Yaşar Yaşar’a yöneltilmesi, göstereceği deliller varsa toplanıp, sözü edilen yasanın 24. ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. Bu hususlar gözetilmeden hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere OYÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLDİ. 01.06.2015(Pzt.)

T.C. YARGITAY

2.HUKUK DAİRESİ

ESAS: 2015/9750    KARAR:2015/11139  TARİH:01.06.2015

Bir önceki yazımız olan İCRADA FAZLA VERİLEN PARANIN GERİ ALINMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.