2886 sayılı Kanun uyarınca davacıya kiralanan yer hakkında taraflar arasında usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadığı gibi, sözleşmede kira sözleşmesinin süre bitiminde uzayacağına dair bir kararlaştırma da bulunmadığından, kiracının fuzuli şagil olduğunu kabul ile açtığı uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Taraflar arasındaki uyarlama davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı vekili dilekçesinde; davacının Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma hastanesine ait 20 m²’lik büfe, kantin ve çay ocağı mahallini ihale ile 06.12.2010-06.12.2013 tarihleri arasında 3 yıllığına Milli Emlak Dairesiyle akdedilen sözleşmeyle kiraladığını, ilk yıl kira bedelinin 653.100.-TL, ikinci yıl 703.112.32.-TL, üçüncü yıl kira bedelinin ise 773.585.56.-TL olarak kararlaştırıldığını ve ödendiğini, ihalenin yapıldığı dönemde hastanede tek kantin bulunduğunu ve bu sebeple de kira bedelinin yüksek olduğunu, idarenin aynı hastane sınırları içerisinde acil binası karşısına 75m2 ‘lik alan üzerine bir kantin yeri daha inşa ettirdiğini ve bu kantinin 09.04.2013 tarihinden itibaren yıllık 200.000.-TL bedelle 3 yıllığına ihale yolu ile bir başka şirkete kiralandığını, bu sebeple davacının büyük kazanç kaybına uğradığını belirterek, diğer kantinin ihale günü olan 09.04.2013 tarihinden itibaren yıllık kira bedelinin 53.333.-TL olarak uyarlanmasını TALEP ETMİŞTİR.
Davalı vekili dilekçesinde, davacının fuzuli şagil olduğunu belirterek davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR.
Mahkemece davacının eski kiracı olması, kiraladığı yerin yüz ölçümünün kendisinden sonra isteği dışında inşa edilen ve B…’a kiraya verilen yerin yüz ölçümünden 3 katına yakın küçük olması, aylık kirasının 200.000.-TL olarak belirlenmesi göz önüne alındığında, davaya konu taşınmazın aylık kira bedelinin 773.585.56.-TL’den 150.000.-TL ye indirilmesi şeklinde uyarlanmasının hak, nesafet kuralları ve hakkaniyete uygun olacağı kanaatiyle davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 06.12.2010 başlangıç tarihli ve 06.12.2013 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında UYUŞMAZLIK BULUNMAMAKTADIR. Yine dosya kapsamından kiralananın davalı idarece yapılan 2886 Sayılı Yasa gereğince ihaleyle davacıya kiralandığı ve dava tarihi olan 18.03.2014 tarihi itibariyle davacı kiracının aynı yasanın 75 inci maddesi gereğince fuzuli şagil durumuna DÜŞTÜĞÜ ANLAŞILMAKTADIR. 2886 Sayılı Yasanın 1 inci maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça sözleşmede kira sözleşmesinin süre bitiminde uzayacağına dair kararlaştırma olmadığından kiracıyı fuzuli şagil kabul ETMEK GEREKİR. Ayrıca kira sözleşmesinde, davalı kiraya verenin başka bir kantinin yapılmayacağına dair bir yükümlülüğü de bulunmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi DOĞRU DEĞİLDİR.
Hüküm bu NEDENLE BOZULMALIDIR.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan Boşanma Kararının Kesinleşmesi ile Mal Rejiminin Sona Ermesi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.