Davacı kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R –
Davacı vekili; davalı şirkette 24/09/2013-03/07/2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının iş akdinin, işe devamlılık edinimini gerekli seviyelerde yerine getirmediği için haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının fesih bildirimini tebellüğden imtina ettiği için feshin noter ihtarnamesi ile bildirildiğini, çalıştığı süre boyunca tüm hak ve alacaklarının eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra kanun yoluna başvurma nedenlerini belirteceklerini bildirir dilekçe sunduğu, dilekçede gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli temyiz sebeplerinin bildirileceğinin belirtildiği, davalı vekiline 12.08.2016 tarihinde gerekçeli kararın tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli kanun yoluna başvurma nedenlerini gösterir dilekçenin sunulmadığı, Uyap sisteminde de böyle bir dilekçenin bulunmadığı, istinaf yolu sebepleri ve gerekçeleri belirtilmediğinden HMK’nun 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine bir aykırılık da tespit edilemediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararını davalı temyiz etmiştir.
Davalının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf sebeplerini açıkça belirtmeden yalnızca gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçelerini bildireceğini belirtmek suretiyle istinaf yoluna başvurduğu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra da gerekçeli dilekçenin sunulmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun bu nedenle reddedildiği, 6100 sayılı HMK’nun 352. ve 355. maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 17/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.
Bir önceki yazımız olan BASIN YOLU İLE KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.