Blog

zamanasimiYargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2015 tarihli 2015/29410 Esas ve 2015/30819 Karar sayılı ilamında özetle; davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ve tanıklarının beyanlarına itibar edilerek haftanın altı günü 09:00-21:00 saatleri arası oniki saat çalıştığı kabul edilip birbuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık onsekiz saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplanıp mahkemece hüküm altına alınmıştır. Kabul edilen çalışma gün ve saatleri doğrudur. Ancak, çalışma gün ve saatleri davacı tanıklarının beyanlarına göre belirlenmiştir. Tanıkların beyanlarından, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı tanıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalı iş yerinde davacı ile birlikte çalıştıkları süre belirlenerek, belirlenen bu süreler için fazla çalışmanın ispatlandığı kabul edilerek, diğer süreler için bu taleplerin ispatlanamadığından reddi gerekir.

Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesaiyle harcırah alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise ihbar tazminatı alacağının tahsiline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine KARAR VERMİŞTİR.

Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı Teknomobil Uydu Haberleşme A. Ş. ve davalı Kamül Tur. Turizm A. Ş. avukatı tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Davacıyla davalı arasındaki dava hakkında Ankara 13 İş Mahkemesinden verilen 08.07.2013 tarihli ve 2011/801 esas, 2013/455 sayılı kararın davalılar avukatlarınca temyizi üzerine Dairemizce 26.02.2015 günlü ve 2014/ 28562 esas, 2015/8379 sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması İSTEĞİNDE BULUNMUŞTUR.

Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.

YARGITAY Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere YARGITAYca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi OLARAK AÇIKLANMIŞTIR. Ayrıca belirtmek gerekir ki, YARGITAY İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarih ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarih ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere YARGITAYca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve YARGITAYın hatalı bozma kararından DÖNÜLMESİ MÜMKÜNDÜR.

Mahkemece verilen kısmen kabul kararı Dairemizce; mobbing iddiası ve haklı feshin davacı tarafından ispatlanamaması sebebiyle kıdem tazminatının reddine; birleşen dava yönünden işverenin haksız fesihten kaynaklı ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiği BELİRTİLEREK BOZULMUŞTUR. Oysa mobbing düzeyinde olmasa bile işçi yönünden davalı işverenin hakaret içeren sözleri haklı fesih sebebi oluşturur. Öte yandan davacının ödenmemiş fazla mesai alacağı bulunduğu da dikkate alındığında feshin haklı olduğu, mahkemece verilen kıdem tazminatının kabulüyle birleşen dava yönünden davalı – karşı davacının ihbar tazminatının reddine ilişkin kararın isabetli olduğu, bu hususun sehven gözden kaçırıldığı anlaşıldığından; Dairemizin anılan kararının maddi hataya dayandığı sonucuna varılmakla ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatla boşta geçen süre ücretinin BELİRLENMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar vekili, davacının, 01.09.2008-01.06.2011 tarihleri arasında çalıştığını, 01.06.2011 tarihinde son ücretini aldıktan sonra hiçbir mazeret bildirmeksizin iş yerine gelmediğini, ihtarnamesinden işe dönmeyeceği anlaşıldığından, 09.06.2011 tarihinde işten çıkışının yapıldığını, işverenin hakaret ve iftira ettiği hususunun doğru olmadığını, davacı işçiye karşı Ankara 4. İş Mahkemesi’nin 2011/754 esas sayılı dosyası ile 13.06.2011 tarihinde davalı şirketin ihbar süresi alacağı için dava açıldığını belirterek, davanın reddini, ihbar tazminatı talebinin kabulünü TALEP ETMİŞTİR.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece davacının, davalılara ait iş yerinde 01.09.2008-01.06.2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, işverenin ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle işçinin açtığı davanın kısmen kabulüne, işverenin davasının reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Temyiz:

Kararı davalı Kamül Tür Turizm A.Ş. vekiliyle davalı- karşı davacı Teknomobil Uydu haberleşme A.Ş. vekili TEMYİZ ETMİŞTİR.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Kamül Tür Turizm A.Ş. vekiliyle davalı- karşı davacı Teknomobil Uydu haberleşme A.Ş.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları YERİNDE DEĞİLDİR.

2-Taraflar arasında fazla çalışma konusunda UYUŞMAZLIK BULUNMAKTADIR.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ve tanıklarının beyanlarına itibar edilerek haftanın altı günü 09:00-21:00 saatleri arası oniki saat çalıştığı kabul edilip birbuçuk saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftalık onsekiz saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplanıp mahkemece hüküm ALTINA ALINMIŞTIR. Kabul edilen çalışma gün ve SAATLERİ DOĞRUDUR. Ancak, çalışma gün ve saatleri davacı tanıklarının beyanlarına GÖRE BELİRLENMİŞTİR. Tanıkların beyanlarından, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte ÇALIŞMADIKLARI ANLAŞILMAKTADIR. Buna göre, davacı tanıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalı iş yerinde davacıyla birlikte çalıştıkları süre belirlenerek, belirlenen bu süreler için fazla çalışmanın ispatlandığı kabul edilerek, diğer süreler için bu taleplerin ispatlanamadığından reddi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.11.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

Bir önceki yazımız olan KARŞILIKLI BOŞANMA başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.