Bir dağıtım firmasında dağıtıcı olarak çalışıp ele geçirdiği şikayetçilere ait kimlik bilgileri ile katılan bankaya müracaat ederek düzenlenen kredi kartlarını alıp birden çok kez kullandığından bahisle açılan davalarda; şikayetçilerin suça konu kartlarla ilgili başvuruda bulunmadıklarını beyan etmeleri,sanığın ise başvuruların internetten yapıldığı için kredi kartlarına ekli sözleşme ve kimlik tespit tutanaklarının eklendiğini,kredi kartlarını dağıtırken de kimlik tespit tutanağını doldurduklarını,kredi kartına ekli sözleşmeyi de doldurup ilgili kişinin imzasını alarak kredi kartını bu şahsa teslim ettiklerini,kimlik tespit tutanağı ve kredi sözleşmesindeki yazıların kendisine ait olduğunu, ancak kredi kartı sahibi adına atılan imzaların kendisine ait olmadığını savunması,yazı ve imza incelemelerinin şikayetçi Murat D. ile sanık yönünden ve kredi kartı başvuru-sözleşmeleri üzerinde yapılıp,şikayetçi Barış T. ile kimlik tespit tutanakları yönünden inceleme yapılmaması, katılan bankadan gelen belgelerde müracaatın telefon bankacılığıyla irtibat sağlayan telefon numaralarının tespiti ile şikayetçilerin imza örnekleri huzurda alınıp hem sanığı hem de şikayetçilerin suç tarihlerinden önce resmi dairelerdeki imzalarının temin edilerek belgelerdeki imzaların kime ait olduğunun tespiti, başvuruların sanık tarafından yapıldığının tespiti halinde eylemlerin kartların aynı bankaya ait olması nedeniyle sahte kart oluşturulması halinde TCK.nın 245/2,43 bu kartın kullanılmasında aynı yasanın 245/3,43 , başvuruların sanık tarafından yapılmadığı ancak sahiplerine teslim edilmemesi halinde de mağdur banka olup aynı yasanın 245/1,43 maddeleri kapsamındaki suçları oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi,suça konu kartların kullanıldığı iddia ve kabul edilmişse de buna ilişkin belgeler dosyada bulunmadığından ilgili bankadan istenmesi,sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.Buna ilişkin karar şu şekildedir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- Bir dağıtım firmasında dağıtıcı olarak çalışıp ele geçirdiği şikayetçilere ait kimlik bilgileriyle katılan bankaya müracaat ederek düzenlenen kredi kartlarını alıp birden çok kez kullandığından bahisle açılan davalarda; şikayetçilerin suça konu kartlarla ilgili başvuruda bulunmadıklarını beyan etmeleri, sanığın ise başvuruların internetten yapıldığı için kredi kartlarına ekli sözleşme ve kimlik tesbit tutanaklarının eklendiğini, kredi kartlarını dağıtırken de kimlik tesbit tutanağını doldurduklarını, kredi kartına ekli sözleşmeyi de doldurup ilgili kişinin imzasını alarak kredi kartını bu şahsa teslim ettiklerini, kimlik tesbit tutanağı ve kredi sözleşmesindeki yazıların kendisine ait olduğunu, ancak kredi kartı sahibi adına atılan imzaların kendisine ait olmadığını savunması, yazı ve imza incelemelerinin şikayetçi Murat D. ile sanık yönünden ve kredi kartı başvuru-sözleşmeleri üzerinde yapılıp, şikayetçi Barış T. ile kimlik tespit tutanakları yönünden inceleme yapılmaması, katılan bankadan gelen belgelerde müracaatın telefon bankacılığıyla yapıldığının anlaşılması karşısında, kart başvuruları sırasında telefon bankacılığıyla irtibat sağlayan telefon numaralarının tespitiyle şikayetçilerin imza örnekleri huzurda alınıp hem sanığı hem de şikayetçilerin suç tarihlerinden önce resmi dairelerdeki imzalarının temin edilerek belgelerdeki imzaların kime ait olduğunun tespiti, başvuruların sanık tarafından yapıldığının tespiti halinde eylemlerin kartların aynı bankaya ait olması nedeniyle sahte kart oluşturulması halinde TCK.nun 245/2, 43, bu kartın kullanılmasında aynı yasanın 245/3, 43., başvuruların sanık tarafından yapılmadığı ancak sahiplerine teslim edilmemesi halinde de mağdur banka olup aynı yasanın 245/1, 43 üncü maddeleri kapsamındaki suçları oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi, suça konu kartların kullanıldığı iddia ve kabul edilmişse de buna ilişkin belgeler dosyada bulunmadığından ilgili bankadan istenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; kredi kartının kötüye kullanılması suçunda, temel ceza tayin olunurken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 inci maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 inci maddesi gereğince (BOZULMASINA), 11.03.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
T.C. YARGITAY
8.CEZA DAİRESİ
ESAS:2014/28788 KARAR:2015/13423 TARİH:11.03.2015
Bir önceki yazımız olan HIRSIZLIKTA MALIN DEĞERİNİN AZ OLMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.