Blog

cerkezkoyavukat-makale-00235237 sayılı TCK’nın 145.maddesindeki malın değerinin azlığı kavramı , daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak az olan şeyi alma durumunda,olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek,yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden; hırsızlık suçuna konu eşyanın değerinin azlığı gerekçesiyle aynı Kanun’un 145.m uyarınca cezada indirime gidilmesi bozmayı gerektirmiştir. buna ilişkin karar şu şekildedir:

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan da dava açıldığı halde, bu suçtan hüküm kurulmamış ise de; zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.

Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- 01/03/2008 tarihli kolluk tarafından tutulan el koyma tutanağının içeriğinden, temyiz eden suça sürüklenen çocuk Ali ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuk Fatih’in kolluk tarafından yakalandıklarında, suçlarını anlatıp suça konu hoparlörlerden bir tanesinin, sakladıkları yeri gösterip mağdura iadesini sağlamak suretiyle kısmi iadeyi gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığı; 02/03/2008 tarihli olay kimlik tespit tutanağının içeriğinden de, temyiz dışı suça sürüklenen çocuk Fatih’in diğer hoparlörü Yakup Karaduman’a sattığını belirtmesi üzerine Yakup’un yakalandığı ancak kendisiyle yapılan görüşmede Fatih’in çalmış olduğu hoparlörü Murat Can Tosun’a sattığını ifade ettiği, bunun üzerine yakalanan Murat Can Tosun’un alınan ifadesinde, bisikleti karşılığında hoparlörü Fatih’ten aldığını beyan ederek hoparlörü kolluğa teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; somut olayda suça sürüklenen çocuklar tarafından gerçekleştirilmiş tam bir iadenin söz konusu olmadığı, bu nedenle suça sürüklenen çocuklar tarafından gerçekleştirilen kısmi iade nedeniyle mağdurdan, suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- 5237 sayılı TCK’nın 145 inci maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramı, daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden; hırsızlık suçuna konu eşyanın değerinin azlığı gerekçesiyle aynı Kanun’un 145 inci maddesi uyarınca cezada indirime gidilmesi,

3- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan 2 ay 15 gün hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/3 maddesi gereğince, aynı maddenin 1 inci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,

4- 5237 sayılı TCK’nın 53/4 üncü maddesinde yer alan, “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun’un 53/1 inci maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,

5- Suça sürüklenen çocuğun gözaltında geçirdiği sürenin, 5237 sayılı TCK’nın 63 üncü maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine karar verilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321 inci maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeni hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 20.01.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

T.C. YARGITAY

2.CEZA DAİRESİ

ESAS: 2014/4739    KARAR:2015/188   TARİH:20.01.2015

Bir önceki yazımız olan YAĞMA/HIRSIZLIK SUÇU AYRIMI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.