Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ; asağıda kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’ca dosya incelendi,ve şu şekilde karara bağlandı :
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı Hasan Evren aleyhine icra takibi yapıldığını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlunun adına kayıtlı taşınmazın davalı Yasemin’e devrine ilişkin tasarrufun ve davalı Banka adına konulan ipotek işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Yasemin vekili yetki itirazıyla birlikte davanın reddini savunmuş, diğer davalılarda davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, yetki itirazının kabulüyle mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın Terme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar ayni değil, ŞAHSİ DAVALARDIR. Bu nedenle tasarrufun iptali davaları kamu düzenini ilgilendiren kesin yetki kurallarına göre değil, genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesinde görülür (6100 sayılı HMK. 6.md.). İİK.nın 282 nci maddesi uyarınca tasarrufun iptali davasında borçlu ve borçluyla işlemde bulunan 3. kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, davacı bu kişilerden birisinin yerleşim yerinde dava açabilir. Bu nedenle davacı, davalılar aynı yerde oturuyorlarsa davasını orada, ayrı ayrı yerlerde oturuyorsa seçimlik hakkını kullanarak dilerse borçlunun, dilerse borçluyla hukuki işlemde bulunan 3.şahsın yerleşim yeri mahkemesinde davasını açabilir.
Somut olayda dosya içeriğinden borçlu davalı Hasan Evren’in Sinop merkezde ikamet ettiği ve bu nedenle davanın borçlunun ikametgahı olan Sinop Asliye Hukuk mahkemesinde AÇILDIĞI ANLAŞILMAKTADIR. Bu durumda borçlu davalı ile 3. kişi konumundaki diğer davalı arasında zorunlu dava arkadaşılığı bulunması, davanın borçlu davalının ikametgahı mahkemesi olan Sinop Asliye Hukuk mahkemesinde açılmış olması nedeniyle davanın esasına girilmesi, tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz İTİRAZLARI YERİNDEDİR. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.10.2014 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
YARGITAY 17.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2014/17023 KARAR: 2014/13377 TARİH:15.10.2014
Bir önceki yazımız olan AİLE KONUTUNA İPOTEK KONULMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.