Mahkemece, davacı kadın eş tarafından açılan ipoteğin iptali davası, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotekten önce aile konutu şerhinin bulunmadığı, davalı bankanın kötü niyetli olduğunun ispatlanmadığı , davacının satış ilanı tebliğinden 2 yıl sonra bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.
Toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davalı bankanın ipotek işlemi sırasında davacı kadın eşin rızasını almadığı gibi, mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda da muvafakatnamedeki imzanın davacı kadın eşe ait olmadığı anlaşılmaktadır.
Banka, davacı kadın eşin rızasını gösteren muvafakatname istediğine göre taşınmazın aile konutu olduğunu biliyor demektir. Basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davalı bankanın gerekli özeni göstererek kimlik tespitiyle birlikte imzasını işlem sırasında alması gerekirdi. Bu durumda iyi niyetin varlığından söz edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. 11.03.2015
YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2014/21620 KARAR:2015/4106 TARİH: 11.03.2015
Bir önceki yazımız olan İHALENİN FESHİ DAVASINDA PARA CEZASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.