Blog

iflas-ertelemeYargıtay 6. Hukuk Dairesinin 17.02.2015 tarihli 2014/13724 esas ve 2015/1454 sayılı kararı özetle;

Kiracılık ilişkisi kira sözleşmesinin imzalanması ile doğar ve hüküm doğurur. Zira Borçlar Kanunu’nun hükümlerine göre yapılmış olan kira sözleşmesi tarafları bağlar. Sözleşmenin geçerliliği için kiralananın teslimi şart değildir. B.K.nun 249/1 (TBK.301) maddesinde “kiralayan, kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmak ile mükelleftir.” biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir. Yasanın bu hükmüne göre sözleşmenin imzalanmasından sonra kiraya verinin kiralananı kullanım amacına uygun olarak kiracıya teslim etme vazifesi bulunmaktadır. İhtirazı kayıt konulmaksızın sözleşmenin imzalanmış olması kiralananın amacına uygun olarak kiracıya teslim edildiğine karine teşkil eder. Bunun aksini kiracının ispatlaması gerekir. Kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararı ile veya kiralananın ortadan kalkması ile sona erer. Kira sözleşmesi usulünce sona ermediğine göre davacı ödemekle yükümlü olduğu 10.000 TL kira bedelini ve sözleşme dışı ilişkiden dolayı bağış adı altında ödediği bedelin iadesini talep edemez. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Dava, kiracının kira parası ve bağış olarak ödediği bedelin istirdatı amacıyla yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/07/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle davalıya ait 1 nolu sahil büfenin davacıya kiralandığını ve 22/11/2011 keşide tarihli 5.000 TL ve 22/12/2011 keşide tarihli 10.000 TL bedelli çeklerin davalıya teslim edildiğini, davalı derneğin de tahsil ettiği 15.000 TL’nin 5.000 TL’si için bağış adı altında 23/11/2011 tarihli dernek gelirleri alındı belgesini, 10.000 TL için kira bedeli adı altında 23/12/2011 tarihli faturayı düzenlediğini, ancak davalanın sözleşmeye konu yeri teslim etmediğini, davacıdan haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin iadesi için Alanya 3. İcra Müdürlüğünün 2012/6346 Esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR. Davalı vekili kiralananın teslim edildiğini ve davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR.

Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/07/2011 başlangıç ve 31/12/2011 bitiş tarihli kira sözleşmesi ile D 400 Karayolu üzeri Kargıcak sınırındaki 1 nolu sahil büfe davacıya kiralanmış olup, sözleşmede yıllık kira bedelinin 10.000 TL olduğu, 22/12/2011 vadeli çek ile ÖDENECEĞİ KARARLAŞTIRILMIŞTIR. Davacı davalının sözleşmeye konu yeri teslim etmediğini, kiralanan 1 nolu büfenin bulunmadığını, halihazırda bu büfenin dava dışı şirkete ait otel tarafından kullanıldığını, davalı ise davacıya inşa edilmiş büfe değil büfenin yapılacağı boş zeminin kiralandığını ve kiralananın teslim EDİLDİĞİNİ SAVUNMUŞTUR. Mahkemece projede 1 nolu olarak belirlenmiş büfe yerinde zeminde büfe olmadığı, sözleşmeye konu taşınmazın davacıya teslim edildiğini gösterir bir belgenin ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan belgelerden özellikle kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davacı eşi Ümit Akdere’nin davalı dernek Başkanlığına verdiği 01/10/2011 tarihli belge içeriğinden davacıya büfe yerinin KİRALANDIĞI ANLAŞILMIŞTIR. Kiracılık ilişkisi kira sözleşmesinin imzalanmasıyla doğar ve hüküm doğurur. Zira Borçlar Kanunu’nun hükümlerine göre yapılmış olan kira sözleşmesi tarafları bağlar. Sözleşmenin geçerliliği için kiralananın teslimi ŞART DEĞİLDİR. B.K.nun 249/1 (TBK.301) maddesinde “kiralayan, kiralananı akitten maksut olan kullanmaya salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmakla MÜKELLEFTİR.” biçiminde düzenlemeye YER VERİLMİŞTİR. Yasanın bu hükmüne göre sözleşmenin imzalanmasından sonra kiraya verinin kiralananı kullanım amacına uygun olarak kiracıya teslim etme VAZİFESİ BULUNMAKTADIR. İhtirazı kayıt konulmaksızın sözleşmenin imzalanmış olması kiralananın amacına uygun olarak kiracıya teslim edildiğine karine teşkil eder. Bunun aksini kiracının İSPATLAMASI GEREKİR. Kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararıyla veya kiralananın ortadan kalkmasıyla sona erer. Kira sözleşmesi usulünce sona ermediğine göre davacı ödemekle yükümlü olduğu 10.000 TL kira bedelini ve sözleşme dışı ilişkiden dolayı bağış adı altında ödediği bedelin iadesini talep edemez. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi DOĞRU DEĞİLDİR.

Hüküm bu NEDENLE BOZULMALIDIR.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir önceki yazımız olan FERAGAT BEYANI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.