Yıllık izin verilmeyen memur dava açmış ve idare mahkemesi az olsa tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ayrıca kararda, ödenecek tazminatın amire rüc’u edilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Danıştay 12. Dairesi, söz konusu bu kararı aynen onamıştır.
T.C. D A N I Ş T A Y Onikinci Daire Esas No : 2009/4964 Karar No : 2012/5278
Davacının yasal hakkı olan izin taleplerinin görev yaptığı birimce uygun görülmesine rağmen, onay makamınca somut herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kullandırılmaması üzerine duyduğu üzüntü ve ıstırap nedeniyle uğradığı manevi zarar karşılığı bir miktar tazminatın ödenmesine hükmedilmesi gerektiği; öte yandan hükmedilen tazminatı ödeyecek olan idarenin, olayda kişisel kusuru ve sorumluluğu saptanacak kamu görevlisine yasal yollar çerçevesinde rücu etmesinin, Anayasadan kaynaklan bir zorunluluk olduğu hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
2- (Davacı) …
İstemin Özeti : Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Daire Başkanı ve AKOM Şube Müdürlüğü emrinde Uzman olarak görev yaptığı dönemde talep ettiği senelik izinlerinin kullandırılmaması sonucu davacı tarafından uğranıldığı öne sürülen 10.000,00.TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte kişisel sorumluluğu bulunanlara rücu edilmesi kaydıyla tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın;
– Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının Sağlık ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı emrine Şube Müdürü olarak atanmasına ilişkin 24.2.2006 günlü ve 817 sayılı işlemin Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin 12.09.2006 günlü ve E:2006-1183, K:2006-1471 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine göreve iade edilmemesi işleminin Bursa İkinci İdare Mahkemesinin 24.05.2007 günlü ve E:2006-2692, K:2007-1009 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine göreve iade edilen davacının,
– 29.02.2008 tarihinde Bursa Yenişehir’de bulunan Kooperatif evinin resmi işlemlerini tamamlamak için bir günlük izin talebinin Büyükşehir Belediye Başkan vekili … tarafından“Uygun Değildir” şerhi konularak reddedildiği,
– 02.05.2008 tarihinde yıllık izninin 4 günlük bölümünü kullanma talebinin Genel Sekreter Yardımcısı ve Genel Sekter tarafından uygun görülmesine rağmen yine Büyükşehir Belediye Başkan Vekili … tarafından onay bölümü çizilerek reddedildiği,
– AKOM Şube Müdürlüğünde Uzman olarak görev yaptığı 09.06.2008 tarihinden itibaren 2007 yılına ait 15 gün yıllık izin kullanma talebinin Deprem ve Risk Yönetimi Dairesi Başkan Vekili tarafından bilgisayar ortamında yapılan yazışmalarda önce onaylanarak İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığına bilgisayar ekranında ulaştığı halde ilgili Daire Başkanı tarafından onaylanmayarak 9.6.2008 tarihinde bilgisayar ortamında reddedildiği,
– 19.06.2008 gün ve 44931 sayıyla kayda giren dilekçe ile çocuklarının yaz tatiline girmesi ve kızının 30.6.2008 ve 1.7.2008 tarihinde yapılacak Devlet Konservatuarı sınavlarına katılacak olması nedeniyle 30.6.2008 tarihiden itibaren kullanmak istediği 15 günlük 2007 yılına ait senelik iznini kullanma talebine herhangi bir cevap verilmediği,
Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin 27.03.2009 günlü ara kararına verilen cevapta davacının 2007 ve 2008 yılında 30’ar günlük izin hakkı bulunduğu, 2007 yılında 07.05-2007-14.05.2007 tarihleri arasına 5 gün, 22.10.2007-27.10.2007 tarihleri arasında 5 gün ve 24.12.2007-29-12.2007 tarihleri arasında 5 gün izin kullandığı, 2008 yılında izin kullanmadığı, 2008 yılında AKOM Şube Müdürlüğünde görev yapan personele kimine farklı tarihlerde 5’er gün, kimine ise 12, 14, 15,17, 26,30 ve 32 şer gün izin kullandırıldığı, Uzman olarak görev yapan davacının izin taleplerinin ise görev yaptığı birimce uygun görülmesine rağmen onay makamınca herhangi bir gerekçe de gösterilmeden reddedildiği somut herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin davacının Yasal hakkı olan izinin kullandırılmaması işlemleri nedeniyle duyduğu üzüntü ve ıstırap nedeniyle uğradığı manevi zarar karşılığı bir miktar tazminatın ödenmesine hükmedilmesi gerektiği; öte yandan, Anayasanın 129. maddesinin 5. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabileceği şeklinde emredici bir kurala yer verildiği,Anayasanın sözü edilen maddesindeki “kendilerine rücu edilmek kaydıyla” ibaresinin; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlar nedeniyle idare aleyhine açılan davalarda tazminata hükmedilmesi halinde idarenin ödemek zorunda kaldığı tazminatı yasal yollara başvurarak ilgili kamu görevlisinden tahsil etmeyi ifade ettiğinde kuşkuya yer bulunmadığı, davacının izninin kullandırılmaması, olayın gelişimi dikkate alındığında kasta dayalı olmayan hukuki hata olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığı, dolayısıyla hükmedilen tazminatı ödeyecek olan idarenin, olayda kişisel kusuru ve sorumluluğu saptanacak kişilere yasal yollar çerçevesinde rücu etmesinin Anayasadan kaynaklanan bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle, takdiren 1.000,00.-TL’lik manevi tazminat isteminin davanın açıldığı 19.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idarece davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat talebinin ise reddi yolunda Bursa 3. İdare Mahkemesince verilen 29.04.2009 günlü, E2008/631, K:2009/293 sayılı kararın, kabule ilişkin kısmının davalı idare vekili, redde ilişkin kısmının ise davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacının Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Kenan Tosun
Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayanağı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 26/09/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bir önceki yazımız olan TBB Disiplin Kurulu Kararı: Avukatın Verdiği Dilekçede Uygunsuz Kelime Kullanması başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.