Archives: Aralık 2014

page_balyoz-hakiminden-saniklara-kicinizi-donerek-oturdunuz_463255463Yargılama faaliyeti, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yapılır. Adaletin kutsiyetine olan saygı ve mahkemelerin de adalet dağıtılan yerler olması nedeniyle; yargıya, yani mahkemeye saygı göstermek,adalet talep eden herkes için bir görevdir. Yargılama esnasında ayağa kalkılması meselesinin de, bu saygı ile alakadar bir husus olduğu düşünülebilir. Uygulamada bazı hâkimler, duruşma sırasında sadece hüküm açıklanması sırasında değil; ara kararın okunması sırasında dahi ayağa kalkılmasını istemekte; ayağa kalkmayanları (özellikler avukatları),ayağa kalkmaları konusunda uyarmaktadırlar. Aynı husus, yargılama sırasında iddia veya savunma amaçlı yapılan konuşmalar sırasındada cereyan etmektedir. Ayağa kalkmayan avukatlara karşı kimi yargıçların,hemen ayağa kalkılması hususunda bazen gurur kırıcı şekle varan ikazlar yaptığı görülmüştür. Bu durumda, avukatlar genellikle ikaza uyarak ayağa kalkmakta; kimi avukatlar ise haklı gerekçelerini sunarak kalkmamakta direnmektedir. Böylesi bir direnme karşısında mahkemelerin tutumu ise:

Devamını Oku..

o-INTERNET-CENSORSHIP-facebookHukuk düzeni içinde kimi zaman ayrı ayrı korunan değerler, çatışma içine girebilirler. Bugün özellikle basının toplumdaki öneminin artması ve gelişen teknolojinin yardımıyla birlikte basın özgürlüğü ile kişilik hakkı sıkça karşı karşıya gelmektedir. Hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı anda koruması söz konusu olamayacağından bu değerlerden hangisinin, hangi durumlarda diğerine karşı korunacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Günümüzde kişiliği tehdit eden en büyük araçlardan biri basındır. Ancak basın aynı zamanda demokratik bir toplumun en önemli ve vazgeçilmez araçlarından birisidir. Demokratik düzenin temel unsuru olan basın, gelişen teknoloji ve magazin kültürünün artması ile kişiliği daha çok tehdit eder hale gelmiştir. Demokratik bir düzenin öznesi olan kişinin çıkarları ile yine demokratik düzenin vazgeçilmez unsuru özgür basının çıkarları çatışır olmuştur. Bu durum, çatışmanın nasıl çözümleneceği sorununu ortaya çıkarmıştır.

Devamını Oku..

Biyometric_sistemler-280x210Bilgi güvenliği günümüz teknoloji dünyasının en önemli problemlerinden biridir. Kişiler ya da kurumlar, her türlü bilgiyi güveli bir ortamda tutabilmek ve bu bilgileri saklamak, korumak için büyük çabalar ve paralar harcamaktadır. Bir bilginin gizliliğinden ve güvenliğinden bahsedebilmek için söylenebilecek tek şey o bilginin kimsenin eline geçmemesi değildir. Bunun yanında bilginin bütünlüğü, bilgiyi gönderen kişinin gönderdiğini; alan kişinin de aldığını inkar edememesi gibi kavramlar da önem taşımaktadır. Bunlara bakıldığında gizliliğin en kritik noktalarından birinin yalnızca yetki verilmiş kişiler tarafından bilgiye erişmesi olduğu açıktır. Gerçek dünya ortamında kişilerin kimliklerini doğruladıkları imza, mühür gibi elemanlar, bu uygulamalar dijital ortamda gerçekleştiğinde geçerliliklerini yitirmektedirler. Dijital dünyada bunların yerine verilerin bazı matematiksel algoritmalardan geçirilmesi ile elde edilen dijital imzalar ya da söz konusu kişinin kendine has özelliklerinin kullanıldığı biyometrik güvenlik sistemleri kullanılarak söz konusu kişinin kimlik doğrulaması sağlanabilir.

Devamını Oku..

indirGünümüzde radyo ve televizyon yayıncılığı kitle iletişiminin merkezinde yer alır. 20. yüzyılın ürünü olan radyo ve televizyonun yazılı basınla arasında çok önemli bir fark vardır. Bu fark, radyo ve televizyonların kamusal bir mal olan frekansları ve atmosferi kullanması nedeniyle ortaya çıkar. Bu nedenle, milyonlarca kişiyi etkileyebilecek kapasiteye sahip olan radyo ve televizyon yayınlarını, “kamu yararı”na göre düzenleyecek olan yayın ilkelerinin varlığını zorunlu kılmaktadır. Zira, hiçbir zaman hiçbir toplumda sınırsız hürriyet diye bir şey olamayacağı, sınırsız hürriyetin anarşi ve neticede hürriyetsizlik doğuracağı da bir gerçektir.

Devamını Oku..

images (1)İletişimin bireyler için temel ve vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmasından sonra telekomünikasyon ve teknoloji alanında birtakım gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak da hukuk alanında düzenlemelerin yapılması gerekliliği doğmuştur. Bu gereklilik neticesinde de özel hukuk sözleşmeleri kavramı önem kazanmıştır. Bu sözleşmeler ise ikiye ayrılmaktadır;

  1. İşletmeciler arasındaki sözleşmeler (Arabağlantı- Roaming- Altyapı Kiralama Sözleşmeleri)
  2. İşletmeciler ve aboneler arasındaki sözleşmeler (Abonelik Sözleşmesi)

Roaming sözleşmeleri, işletmeciler arasında yapılan sözleşmeler alanına girmektedir. Aynı zamanda da roaming sözleşmeleri telekomünikasyon sektöründe de önemli bir yer teşkil etmektedir.

Devamını Oku..

imagesDemokratik hukuk devletiyle beraber, “hikmetinden sual olunmayan”, “bireyin efendisi”, “hikmet-i hükümet” anlayışı terk edilmiştir. Gerçek demokrasi, yönetimin şeffaflığı (saydamlığı) ve faaliyetlerinin tartışılması temeline dayanmaktadır ve bu amaçla açıklık esasının bir ilke olarak benimsenmesi gerekir. Günümüzde demokratik toplumların temel özelliği, hak ve hürriyetlerin soyut kavramlar olmaktan çıkarılıp, kurum ve usullerle teminat altına alınmış olmasıdır. Demokratik hukuk devletlerinin kurumlarından biri olan istihbarat teşkilatlarının faaliyetinin gizliliği esastır. Ancak, yapılan faaliyetlerin pozitif hukuka aykırı olmaması gerekir. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın denetimlerinin ve yargı yollarının kısıtlanması veya kapatılmasındaki amaçlar içerisinde yapılan usulsüzlükleri örtbas etmek ile beraber, gerekirse yapılan hukuka aykırı işlemlerin cezai müeyyideden sorumlu tutulamayacakları konuma getirilmeleri söz konusu olabilmektedir. Denetimin engellenmesi aslında hukuksuzluğa ve mesnetsizliğe ortam hazırlamaktadır ve hukuku yok saymaktır. Zaten denetimin engellenmesi veya hiç yapılmaması da Anayasamızın 125.maddesine apaçık aykırıdır. Denetim mekanizmasının noksanlığıyla beraber faaliyeti yapan ve yaptıran personelin bir nevi yargısal muafiyetine sebep olabilmektedir. MİT kanununda yapılan değişiklikler başta Anayasa olmak üzere taraf olduğumuz uluslararası antlaşmalara aykırı hükümler içermemelidir.  Fonksiyon gaspına neden olabilecek hükümlerin denetim dışında kalmasıyla beraber hukuksuz işlem ve eylemlerin yargısal sorumsuzlukla beraber artış göstereceği ve demokratik hukuk devletine zarar vereceği aşikârdır. Yapılan kanuni düzenlemelerin pozitif hukuk normlarına aykırı olması da yine md.125’te belirtilen temel hak ve hürriyetlerin anayasal korunmasına engel teşkil etmektedir. Demokratik hukuk devletlerinde açıklık esasına bağlı olarak ülkemizde demokrasi ve hukuka inançla yürürlüğe girmiş 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu md.26’da sınırlandırılmış soruşturma izni ve yargılama usulleriyle ilgili yapılacak değişikliklerle daha da sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak demokratik hukuksal değerleri yok saymak demektir. Nitekim Ağustos 1949 tarihinden beri taraf olduğumuz Avrupa ülkeleri milletvekillerinin doğrudan görüş alışverişinde bulunabildikleri önemli bir işbirliği platformu haline gelmiş olan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi “İç güvenlik servislerinin kontrolü genellikle yetersiz olduğundan, anayasal ve yasal güvenceler sağlanmadıkça gücün kötüye kullanılması ve insan hakları ihlalleri bakımından büyük bir risk mevcut” diyerek üye devletleri bu konuda uyarmaktadır. Nitekim kanunda yapılan değişiklikler ile birlikte istihbarat faaliyetlerinin hiçbir ölçüte bağlı kalmaksızın yürütülmesine imkan sağlamamalıdır. Kanunilik ilkesine bağlı olarak normlar hiyerarşisinin en üstünde bulunan Anayasa ve taraf olunan uluslararası antlaşmalara bağlı olarak istihbarat faaliyetlerinin temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı ve engelleyici olamaması gerektiği belirtilse de yapılan işlem ve eylemlerin hukuka aykırılığının denetimi sağlanmadan yeteri demokratik hukuk devleti prensiplerine hakim olunamaz. Bu amaçla; demokratik hukuk devletlerinde istihbarat kurumlarının denetimi bir gerekliliktir.

Devamını Oku..

Türk Patent Enstitüsü Başkanlığından:

MARKA TESCİL BAŞVURULARINA AİT MAL VE HİZMETLERİN

SINIFLANDIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TPE: 2014/2)

Amaç ve kapsam

Devamını Oku..

Doktor teşhisi hatalarıYARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2013/32755
Karar Numarası: 2014/1498
Karar Tarihi: 22.01.2014
DOKTORUN TEŞHİS VE TEDAVİ SIRASINDAKİ KUSURLARI NEDENİYLE OLUŞAN ZARARIN GİDERİLMESİ İSTEĞİ
AMELİYAT ÖNCESİ MUHTEMELEN HASIL OLABİLECEK SONUÇ VE KOMPLİKASYONLAR HAKKINDA HASTANIN BİLGİLENDİRİLMESİ ZORUNLULUKTUR
DOKTORUN MESLEK ALANI İÇİNDE OLAN BÜTÜN KUSURLARI HAFİF DE OLSA SORUMLULUĞUN UNSURU OLARAK KABUL EDİLMELİDİR
ÖZEN BORCUNA AYKIRILIK

Devamını Oku..

imagesÖZET : Uyuşmazlık; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir.

Bu suçun oluşabilmesi için işyeri ve eklentilerinin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentisi olması gerekir. Olayın meydana geldiği yer, adliye binasıdır ve kamuya ait bir binadır. Adliye binası belli bir görevin ifa edilmesi nedeniyle, konut dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen madde kapsamında işyeri olarak kabul edilmektedir. Halka açık saatlerde girilmesi halinde suç oluşmayacaktır. Gece girilmesi nedeniyle işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşacağı kabul edilmelidir.

Devamını Oku..

indirTÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 6545 Kabul Tarihi: 18/6/2014

MADDE 1 – 12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23 üncü maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

“Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

MADDE 2 – 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun;

Devamını Oku..

indirDANIŞTAY

6.DAİRESİ
Esas: 2012/2240
Karar: 2014/213
Karar Tarihi: 21.01.2014

İstemin Özeti: Balıkesir İdare Mahkemesince verilen 28/10/2011 tarihli, E:2010/1070, K:2011/1356 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: ____

Devamını Oku..