Yargıtay, yakınıyla ilgili bir soruşturmada savcıyı telefonla arayarak lehte karar çıkması için telkinde bulunan ağır ceza hakiminin cezasını onaylamış bulunmaktadır. Kararda, teşebbüsün dahi adli yargılamayı etkileme suçunu işlemeye yeterli görüleceği üzerinde özellikle durulmuştur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir davada yakınları için devreye girerek hakim ve savcıları uyaran ağır ceza hakimine verilen 12 bin 740 lira para cezasını onaylamıştır. Kurul, suçun oluşması için kararı etkileme sonucunun ortaya çıkmasına gerek olmadığının, teşebbüsün bile yeterli olduğuna hükmetmiştir. Suçun oluşması için emir verme, baskı veya nüfuz ticareti yapma gibi davranışların gerçekleştirilmesi ya da hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs edilmesi yeterli görülmüştür.
Yargıtay kararına konu olayda, ağır ceza hakimi hakkında, yakınıyla ilgili dava ve soruşturmaya müdahale ettiğine dair gelen ihbarları değerlendiren Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yazılı izni üzerine ağır ceza hakimi N.T. ‘nin görev yaptığı adliyedeki yazı işleri müdürleri, savcılar ve hakimler ifade vermiştir. Bu ifadelerde hakimin telefonla arayarak veya bizzat ziyaret ederek iş takibi yaptığı iddia edilmiştir. Tanık hakimlerden L.Y. verdiği ifadede; ‘sanığın odasına gelerek, savcılık aşamasında bir dosyadan bahsettiğini ve tutuklu sanığın tahliyesine karar verdiği takdirde sanığın kızına vekalet vereceğini söylediğini, kendisinin ise böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylediğini ’ belirtmiştir.
Tanık beyanları üzerine delil durumunu da değerlendiren mahkeme, sanık hakimin 12 bin 740 lira cezaya çarptırılmasına karar vermiş, kararın sanık hakim tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi, hakim ve savcıların telkinlere göre karar vermediğini ve bu bakımdan suçun oluşmadığını belirterek kararı bozmuştur.
Bozma hakkında Yargıtay Başsavcılığı’nın itirazı üzerin Ceza Genel Kurulu’na giden dosyada, sanığın yakınları veya avukat olan kızının müvekkillerinin taraf olduğu davalarda devreye girerek ve görevli hakim ve savcılarla meslektaş olmalarının getirdiği yakınlığı kullanarak, bu kişileri emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek suretiyle hukuka aykırı olarak etkilemeye çalıştığı sabit görülmüş olup, kanunların ‘böyle bir suçta yakınlık, düşmanlık veya yarar aramadığı’ hususu da göz önünde bulundurularak, suçun menfaat elde etmeden de oluşabileceğine, dolayısıyla sanık hakime verilmiş olan para cezasının onaylanmasına hükmetmiştir.
Bir önceki yazımız olan Başkasının Facebook Hesabına Girmenin Suç Sayılması başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
