Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405, 406 ve 408. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davacıların dava dilekçesinde kısıtlı adayı …’ın, sadece Türk Medeni Kanununun 405. ve 408.maddelerinde düzenlenen akıl hastalığı ve yaşlılık nedeniyle değil aynı zamanda 406. maddede düzenlenen malvarlığını kötü yönetmesi iddiasında da bulunularak vesayet altına alınmasını talep edildiğinden ve vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, başta davacılar olmak üzere tarafların göstereceği tüm delillerin toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yalnız akıl sağlığı yönünden inceleme yapan sağlık kurulu raporu dikkate alınıp yetersiz ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların babası …’ın çeşitli kronik rahatsızlıkları bulunduğunu, yaşlı ve %91 ağır özürlü olduğunu, adına kayıtlı 1 numaralı bağımsız bölümü davalılardan…yakın arkadaşına 7 numaralı bağımsız bölümü ise davalılardan Yıldız’a tapuda bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürerek …’ın kısıtlanmasına ve kendisine vasi atanmasına karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkemece, kısıtlanması istenenin vasi tayini gerekmediğine ilişkin raporuna istinaden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405,406 ve 408 inci maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
1- TMK’nun 405. v 408 inci maddeleri yönünden yapılan inceleme; dosya muhtevasına, dava evrakıyla yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davacılar vekilinin sair temyiz itirazları YERİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR.
2- Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıların dava dilekçesinde kısıtlı adayı …’ın, sadece Türk Medeni Kanununun 405. ve 408 inci maddelerinde düzenlenen akıl hastalığı ve yaşlılık nedeniyle değil aynı zamanda 406 ncı maddede düzenlenen malvarlığını kötü yönetmesi iddiasında da bulunularak vesayet altına alınmasını talep edildiğinden ve vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, başta davacılar olmak üzere tarafların göstereceği tüm delillerin toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yalnız akıl sağlığı yönünden inceleme yapan sağlık kurulu raporu dikkate alınıp yetersiz ve eksik incelemeyle davanın reddi DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 27.09.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATMA SUÇU başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.