Blog

 

Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 27.11.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekir.

(6502 s. Tüketicinin Korunması Kanunu -Yeni- m. 3, 73) (6100 s. Hukuk Muhakemeleri K m. 115)

Davacı vekili, davacının davalı Ing Bank’a devredilen Ege Bank Kahramanmaraş Şubesi’ne 14/12/1999 tarihinde %80 net faizli olarak 11.020,00 TL yatırıp vadeli hesap açtırdığını, 21/12/1999 tarihinde Ege Bank yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu, banka yönetimim TMSF’ye devredildiği daha sonra yapılan başvuruda Off Shore mevduatlarının sigorta kapsamı dışında olması nedeniyle geri ödemesinin yapılmadığını, banka yetkililerinin sırf kendilerine menfaat temin etmek amacıyla müşterileri kandırarak mevduat topladıklarını ve paravan şirketlere aktardıklarını iddia ederek, yatırılan bu paranın 14/12/1999 tarihinden vade sonuna kadar %80 akdi faiz, bundan sonra fiili ödeme gününe kadar ise %80’den aşağı olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte tahsilini dava ve TALEP ETMİŞTİR.

Davalı Ing Bank vekili, yönetim ve denetimin TMSF’ye devredilen Ege Bank A.Ş ve diğer bir kısım bankaların Sümerbank bünyesinde birleştirilmesinden sonra 07/07/2008 tarihinde Ing Bank’a devredildiğini, davacının daha önceki bir tarihte Ege Bank Kahramanmaraş Şubesi’ne para yatırarak aynı banka adına hesabı açıldığına dair cüzdan aldığını, daha sonra Off Shore Bankası’ndan yapılan bu işlemlere herhangi bir itirazının olmadığını, davanın BK. md 60 kapsamında zamanaşımına uğradığını ayrıca davacının açık beyanına göre iradesinin fesada uğratıldığı iddia ettiği bu haliyle de BK. m 31’e göre 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, ayrıca birleşme ve devir nedeniyle ve davacının parasını Ege Bank Off Shore nezdinde bir hesapta değerlendirmesini seçmiş olması nedeniyle kendilerine dava yöneltilemeyeceğini, kendileriyle hesabın açıldığı banka arasında vekalet ilişkisi bulunduğunu Off Shore bankacılığının niteliği gereği kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini TALEP ETMİŞTİR.

Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davalı banka, mevduat toplamaya ilişkin bankacılık yasasına aykırı olarak, adeta EgeBank Off Shore Ltd. adına bu bankanın şubesi gibi havale görünümlü mevduat toplama olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı bankaya intikal eden Egebank A.Ş. çalışanlarının yaptığı haksız eylem niteliğindeki işlemlerden ötürü bankanın BK 41, 55 ve işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 336 ncı maddesi gereğince Off Shore Bank’tan tahsil imkanı bulunmayan 11.020 TL’nin davanın kabulü ile 14.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine KARAR VERİLMİŞTİR.

Kararı davalı Ing Bank A.Ş. vekili ve TMSF vekili TEMYİZ ETMİŞTİR.

1- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. Dava tarihi olan 27.11.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm ALTINA ALINMIŞTIR. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında kararı verilmesi doğru olmamış, kararın BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ING Bank A.Ş. vekilinin ve fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine GEREK GÖRÜLMEMİŞTİR.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın res’en BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ING Bank A.Ş. ve fer’i müdahil TMSF vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı Ing Bank A.Ş’ye iadesine, 12.04.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.

Bir önceki yazımız olan HORTUM SİLAH NİTELİĞİNDE OLABİLİR başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.