Tebligat Yasasının 17. maddesi uyarınca muhatabın bulunamaması durumunda tebligatın muhatabın işçisine (daimi memuru, müstahdemi) yapılacağı, 18. maddesi uyarınca da fabrika v.s. gibi insanların toplu olarak bulunduğu bir yerde tebligat yapılması gerekli olması halinde ise o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amirine ya da tebligatı almaya görevli olan kişiye tebligat evrakının verilmesi suretiyle işlem yapılacağı düzenlenmiştir. Olayımızda muhatapla aynı yerde çalışan Sevda’ya ne gerekçe ile tebligat evrakının verildiği açıklanmadığından davalı davacı erkeğe yapılan tebligat hukuken geçersizdir. Tebligat geçersiz bulunduğundan, davalı davacı erkeğin cevap dilekçesi süresindedir. Bu sebeple, davalı davacının dayandığı vakıaların ve vakıaların ispatına yarar delillerinin mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
(7201 s. Tebligat K m. 17, 18)
Taraflar arasındaki boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi kararına karşı, davalı-davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356 ncı maddeleri gereğince duruşmasız olarak dosya incelendi gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI YARGILAMA SÜRECİ :
Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde, bu evliliğin erkeğin ikinci evliliği olduğunu, evliliklerine davalının eski eşi ile ergin kızlarının karşı çıktığını, biz seninle sevgili, dost hayatı yaşasaydık daha iyi olurdu, seni eş olarak kabul etmiyorum dediğini, düğün merasimi yapacağını söylemesine rağmen yapmadığını, 04.07.2015 günü “tatile git kafanı topla, ben ayrılmak istiyorum” diyerek özel arabası ve şöförüyle birlikte Ayvalık’a gönderdiğini, 10.07.2015 tarihinde de özel eşyalarını kargoyla gönderdiğini, iddia ederek boşanmalarına, faiziyle birlikte 250.000,00TL maddi tazminata, 250.000,00TL manevi tazminata, 5.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve ÜFE artışına karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Davalı-davacı erkek cevap dilekçesinde, kadının ev işlerini yapmadığını, kendisi bu durumu söyleyince kadının ağzına geleni söylediğini, ilk evliliğinden olan büyük kızı geldiğinde davacının olumsuz tavırlar gösterdiğini, kadının “senin de ailenin de Allah belasını versin” dediğini, küfür ettiğini, vurduğunu, eşyaları fırlattığını, karşılıklı olarak boşanmaya karar verdiklerini, kendisine şöför ve araç temin edildiğini, kadının eşyalarının kargoya verilmesini istediğini, kadının anne ve babasının telefonla hakaret ettiklerini, boşanmalarına karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde, kadının kusurlu davranışları neticesinde şiddetli geçimsizlik çıktığını, kadının 04.07.2015 tarihinde evden ayrıldığını iddia ederek boşanmalarına karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkemece, asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına kadın yararına 350,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00TL maddi tazminata, 10.000,00TL manevi tazminata, davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, KARAR VERİLMİŞTİR.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı-davacı erkek, asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, gerek asıl, gerekse de birleşen dava da bildirdikleri tanıkların ifadelerine karar da yer verilmediğini, kadının iddialarının kanıtlanmadığını, kadının kusurlu olduğunu tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleşmediğini, süresiz yoksulluk nafakası verilemeyeceğini İLERİ SÜRMÜŞTÜR.
GEREKÇE :
Mahkemece, davalıya dava dilekçesinin 26.08.2016 tarihinde tebliğ edilmesi ve 14.09.2016 tarihinde cevap dilekçesi sunulması, bu haliyle cevap dilekçesinin süresinde olmaması karşısında davalının iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı kadına kusur yüklenmesinin mümkün bulunmadığı KABUL EDİLMİŞTİR.
Ancak, asıl davada dava dilekçesinin davalı davacı erkeğe tebliği için çıkarılan tebligat” aynı iş yerinde daimi çalışan Sevda A.’a “tebliğ edildi denilmek suretiyle TEBLİĞ EDİLMİŞTİR. Tebligat Yasasının 17 nci maddesi uyarınca muhatabın bulunamaması durumunda tebligatın muhatabın işçisine (daimi memuru, müstahdemi) yapılacağı, 18 inci maddesi uyarınca da fabrika v.s. gibi insanların toplu olarak bulunduğu bir yerde tebligat yapılması gerekli olması halinde ise o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amirine ya da tebligatı almaya görevli olan kişiye tebligat evrakının verilmesi suretiyle işlem YAPILACAĞI DÜZENLENMİŞTİR.
Olayımızda muhatapla aynı yerde çalışan Sevda A.’a ne gerekçeyle tebligat evrakının verildiği açıklanmadığından davalı davacı erkeğe yapılan tebligat HUKUKEN GEÇERSİZDİR. Tebligat geçersiz bulunduğundan, davalı davacı erkeğin cevap DİLEKÇESİ SÜRESİNDEDİR. Bu sebeple, davalı davacının dayandığı vakıaların ve vakıaların ispatına yarar delillerinin mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR.
Davalı davacı erkeğin bildirdiği vakıalar ve tanıklarının beyanları asıl davada MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMEMİŞTİR. Mahkemece, asıl davada deliller toplanmamış ve değerlendirilmemiş hale geldiğinden ve her iki davanın birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, davalı davacı erkeğin dayandığı vakıaların ve tanıklarının beyanlarının, tüm delillerle birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre her iki dava hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar VERİLMESİ GEREKMİŞTİR.
HÜKÜM : Yukarıda gösterilen sebeplerle;
1-Davalı-davacı erkeğin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 ncı maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tamamen KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede gösterildiği şekilde işlem yapılmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı-davacı tarafından yatırılan 85,70TL istinaf kanun yolu başvuru harcının hazineye gelir kaydına, fazla yatırılan 68,60TL harcın talebi halinde davalı-davacıya geri verilmesine,
4-Davalı-davacı tarafından yatırılan 31,40TL istinaf peşin harcının, talebi halinde davalı – davacıya geri verilmesine,
5-İstinaf giderlerinin ilk derece mahkemesince dikkate alınmasına,
6-Kararın bilgi edinme hakkı kapsamında, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair dosya üzerinde duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 ncı maddesi gereğince, kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ karar verildi. 22.05.2017
Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.
Bir önceki yazımız olan SADECE SÖZLÜ SINAVLA ATAMA YAPILAMAZ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.