Blog

 maden  Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2014 tarihli 2014/4930 Esas ve 2014/6188 Karar sayılı ilamında özetle; taşınmazın, Orhangazi ilçe merkezine ve Bursa-Yalova-İstanbul yoluna yakın olup  çevresinde çok sayıda otel, motel, sosyal tesisler ve çeşitli fakbrikalar bulunduğu, belediye hizmetlerinden kolayca yararlanılabilecek konumda olduğu, etrafında  yapılaşma başladığı, Orhangazi ilçesinin ihracat merkezi özelliği taşıdığı, dünya ülkelerine ihracat yapan yaş meyve ve sebze firmalarına ait soğuk hava depolarının bu bölgede bulunduğu gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %40 oranında  objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden %20 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi kanuna aykırıdır.

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına TESCİLİ İSTENİLMİŞTİR. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Bilal Aydemir vekili ve davacı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları YERİNDE DEĞİLDİR.

Ancak;

1-Dava konusu taşınmazın, Orhangazi ilçe merkezine ve Bursa-Yalova-İstanbul yoluna yakın olup  çevresinde çok sayıda otel, motel, sosyal tesisler ve çeşitli fakbrikalar bulunduğu, belediye hizmetlerinden kolayca yararlanılabilecek konumda olduğu, etrafında  yapılaşma başladığı, Orhangazi ilçesinin ihracat merkezi özelliği taşıdığı, dünya ülkelerine ihracat yapan yaş meyve ve sebze firmalarına ait soğuk hava depolarının bu bölgede bulunduğu gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %40 oranında  objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden %20 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi,

2-Taşınmazların kamulaştırılan kısımları kapama zeytin bahçesi olarak değerlendirildiği halde, üzerindeki diğer ağaçlara da ayrıca değer verilerek kamulaştırma bedeline eklenmesi,

DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.

Ayrıca;

3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa’nın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi GEREKTİĞİ BELİRTİLMİŞTİR.

Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 s. Kanunun 6 ncı maddesiyle 2942 s. Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin DÜZENLEME GETİRMİŞTİR.

Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29 uncu maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi’nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 03.04.2014 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir önceki yazımız olan TAPU İPTALİ VE TESCİL başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.