Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14.12.2015 tarihli 2015/15612 Esas ve 2016/14108 Karar sayılı ilamında özetle; dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK.nun 1269. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 1453. maddesi) uyarınca malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 1406. maddesi) uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Somut olayda, davaya konu hayat sigortası poliçesinde, dava dışı bankanın dain mürtehin sıfatı ile hak sahibi olduğu görülmüştür. Davacının sigorta poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için dain ve mürtehinin bu konuda açık muvafakatının olması gerekmektedir. Bu durumda Hakem Heyeti’nce, dain mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankadan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında, İtiraz Hakem Heyeti’nce verilen 17/07/2014 gün 2014/İHK-174 Karar sayılı kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine İstanbul Anadolu 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, Dairemize gönderilmesi üzerine dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacılar murisinin konut kredisi alırken davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin vefat ettiğini, başvuruya rağmen davalı sigorta şirketinin kredi borcunu ödemediğini belirterek 71.764,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.
Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; talebin kısmen kabulü ile 40.411,25 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara, davalı vekilinci itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti’nce, poliçede dain mürtehin görünen bankanın muvafakati alınmadan dava açıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
6762 sayılı TTK.nun 1269 uncu maddesi (6102 sayılı TTK’nun 1453 üncü maddesi) uyarınca malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 1406 ncı maddesi) uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ETTİRMESİ MÜMKÜNDÜR.
Somut olayda, davaya konu hayat sigortası poliçesinde, dava dışı bankanın dain mürtehin sıfatı ile hak sahibi OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR. Davacının sigorta poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için dain ve mürtehinin bu konuda açık muvafakatının OLMASI GEREKMEKTEDİR. Bu durumda Hakem Heyeti’nce, dain mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankadan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bankaya sorulmadan doğrudan davanın reddine karar verilmesi DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/12/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.