Archives: Nisan 2015

taşnırrehni (1)Yargıtay 12. hukuk dairesinin 16.02.2015 tarihli kararına göre taşınır rehinlerinin paraya çevrilmesi için yapılan icra takiplerinde ihale tutanağının usulüne göre düzenlenmemesi halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir. Karar metni aşağıdaki şekildedir.

Olayda, şikayet konusu 12.5.2014 tarihli ihale tutanağında satışı yapan icra müdürünün imzasının olmadığı, bu nedenle geçerli bir ihale tutanağı bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, usulüne uygun bir ihale tutanağı olmadığından talebin kabulü ile ihalenin feshine karar vermek gerekirken, artırma, tutanağında satış memurunun adının yazılı olması yeterli görülerek bu yazının imza yerine geçeceğine ilişkin yerinde olmayan gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Devamını Oku..

tellaliye-sözleşmesi”Torba Kanun teklifi” olarak adlandırılan, Bazı Kanun ve Kanun  Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete‘de  yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk  Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve resmi  Darülaceze kurumları ile Darüşşafaka Cemiyeti ve Yeşilay Derneğine ait iktisadi  işletmelerin, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamına giren  gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılacak.

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

Kanun No. 6639                                                                                               Kabul Tarihi: 27/3/2015

MADDE 1 – 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 47 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Lisans mezunu ebeler meslekleriyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edildikten sonra uzman ebe olarak çalışırlar.

Devamını Oku..

dugunedit.jpgKocasının aldattığı ve şiddet uyguladığı bir kadının lehine sonuçlanan boşanma davasını Yargıtay, “Eşine birden fazla kez şiddet uygulayıp hakaret eden davalı kocanın yanında, aşırı kıskanç davranan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadın da kusurlu” diyerek bozdu.

 

Özet: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşine karşı ilgisiz davranan, aşırı kıskançlık gösteren, ailesinin evliliğe müdahalesine ve eşini aşağılamasına sessiz kalan davacı-davalı koca yanında; eşine ilgisiz davranan, eşinden tiksindiğini söyleyen ve cinsel ilişkiden kaçınan kadın da kusurlu olup, birinin kusurunun diğerinin kusurundan üstün tutulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde de taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı koca da dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.

Devamını Oku..

kimler-ise-iade-davasi-acabilir_646x340 Kanun No: 6644                                                    Kabul Tarihi: 01/04/2015

MADDE 1 – 4/2/1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – 2797 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Dava dosyalarının Yargıtaya gönderilmesi ve Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu:

MADDE 60 – Adliye mahkemelerinden Yargıtay hukuk dairelerine temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilecek dava dosyalarının temyiz dilekçesinde gösterilen daire ismiyle bağlı kalınmaksızın mahkeme hâkimi tarafından Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca yapılan iş bölümüne göre görevli dairesi de belirtilerek ilgili daireye gönderilmesi sağlanır.

Devamını Oku..

faturali_alacagin_tahsili_hakkinda_aciklayici_yargitay_karari_h54751_43440

Anne ile çocuğu arasındaki yaş farkının 8 yaş olması mümkün değildir. Bir kadının 8 yaşında iken çocuğunun olması tıbben mümkün olmadığı halde, çocuğun doğum tarihinin 15.06.1995 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir.Davacı tarafından açılan yaş düzeltilmesi istemli nüfus davasının yapılan yargılaması neticesinde mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dosya içerisindeki mevcut nüfus kayıt örneklerinden, Şerife Çelikkol’un doğum tarihinin 15.06.1999 iken 15.06.1995 olarak düzeltildiği, ancak bu haliyle 20.05.1987 doğumlu annesi Esime Çelikkol ile aralarındaki yaş farkının 8 yaş olduğu görülmüştür. Bir kadının 8 yaşında iken çocuğunun olması tıbben mümkün olmadığı halde, çocuğun doğum tarihinin 15.06.1995 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir.

Devamını Oku..

indir

Özeti :Davacının yurt dışında mukim firmalardan “Management Fee” “Manufacturing Design” ve “Teknik Destek” adı altında aldığı hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ve ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farklarından tevkifat yapılmadığından bahisle salınan kurum (stopaj) vergisinin hizmetin “know-how” hizmeti olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasının hukuka uygun olduğu hakkında.

İstemin Özeti  :Davacının yurt dışında mukim firmalardan “Management Fee”, “Manufacturing Design” ve “Teknik Destek” adı altında aldığı hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ve ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden tevkifat yapılmadığından bahisle 2009 Mart dönemi için adına ikmalen salınan kurum (stopaj) vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılarak kesilen vergi ziyaı cezasına karşı dava açılmıştır.

Devamını Oku..