Author Archives: admin

Afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetleri yürütmek üzere Başbakanlığa bağlı olarak kurulmuş olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın faaliyetinde afet yönetimi anlamında ‘bütünleşik afet yönetimi sistemi’ kabul edilmiş olup, bu sistemin en önemli unsurlarından biri olan ‘yerelde etkin ve verimli bir sistem kurulması’ dikkate alındığında, bu sistemin etkinliğini en iyi şekilde sağlayacak birimlerin yerel teşkilatlar olduğu görülmektedir. Zira yerel teşkilatlar nezdinde gerçekleştirilemediği takdirde bütünleşik afet yönetimi sistemi, yerel yönetim içerisinde varlık bulamayan her sistemin başına geleceği gibi çökecektir. Bu doğrultuda, ülke genelinde daha etkin ve güçlü bütünleşik afet yönetimi sisteminin yerelde kurulmasını sağlayabilmek adına kanuni düzenlemeler yapılması gereği hasıl olmuş, bu nedenle de 31.01.2014 tarihinde meclise sunulmuş olan kanun teklifinde afet işleri konusunda yapılması gereken düzenlemelerin hassasiyetle üzerinde durulmuştur.

Devamını Oku..

coopedit.jpgKooperatif üyelikleri, aylık bağlanması bakımından muhtaçlık durumunu belirlenmesi ve olimpiyatlara sporcu yetiştirmek amacıyla yapılması gereken düzenlemelerin belirlenmesini öngören, 407 sayılı ‘Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ 31.01.2014 tarihinde meclise sunulmuştur.

Devamını Oku..

Demokratik toplumlarda anayasal güvence altında olan gazetecilerin toplumun haber alma hakkını sağlama ve toplumu bilgilendirme amacı dışında bir gaye taşımadıkları kabul edildiğinde, basın mensuplarının uğradıkları feodal saldırıların aynı zamanda insan temel hak ve özgürlüklerine yapılan darbeler oldukları kabul edilebilir. Demokrasinin gelişim süreci adına, basının objektif olması kadar, basın mensuplarının kamu görevi yaptığı dikkate alınarak, herhangi bir baskı altında kalmadan, dürüst, tarafsız ve doğru haber yapabilmelerini sağlayacak ortam hazırlanmalıdır. Toplumun tabiri caizse gözü kulağı olan basın, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birini oluşturmaktadır. Zira, yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet olan basın, çoğulcu demokrasinin, özgürlüğün ve özellikle de haber alma özgürlüğünün en önemli ayaklarından biridir. Demokratik bir toplumda basın mensupları bireysel hak ve özgürlük kavramları esas alınarak haber yapmalıdırlar. Maalesef ki, mesleğin yapısı gereği basın mensuplarının çalışma koşulları zorlayıcıdır. Toplumu bilgilendirerek kamu görevi yerine getirmekte olan basın mensupları, görevleri esnasında filli saldırılara uğramakta, tehdit edilmekte ve en acısı, meslekleri sebebiyle katledilmektedirler. Gazetecileri Koruma Komitesi 2013 yılında dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapan en az 70 gazetecinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştır.

Devamını Oku..

28.01.2014 tarihinde meclise sunulmuş olan kanun teklifi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değiştirilerek ‘ Memurlara, on altı yaşın altında, en az %70 oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun hastalanması halinde hastalık raporuna dayalı olarak ebeveynlerden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar mazeret izni verilmesi’ öngörülmektedir. Teklifin hazırlanmasında, engelli veya süreğen hastalığa sahip çocukların diğer çocuklara kıyasla tekrarlayan hastalıklara yakalanma riski, tedavi şekli, süresi ve iyileşme oranı bakımından farklılık göstereceği dikkate alınarak, bu çocukların ebeveynlerinin yıllık izinleri dışında ek sürelere ihtiyaçları olabileceği göz önünde tutulmuştur. Ayrıca bu çocuklarının hastalıklarının komplike seyretmesinin getirdiği ek yük nedeniyle bakımları özellik arz etmekte ve ev koşullarında tedavisi yapılsa dahi yakın bakım gerekmektedir.

Devamını Oku..

Özel yetkili mahkemelerin kapatılarak, yargılamanın suç yerindeki ağır ceza mahkemesinde gerçekleştirilmesini, gizli tanık uygulaması hakkında düzenlemeler getirilmesini, sanık ve katılanlar tarafından getirilen tanıkların dinlenmelerinin zorunlu olmasını; bilgisayar ve elektronik bilgi toplama araçlarının içerikleri hukuka uygun başka bir delille desteklenmediği takdirde hükme esas alınmamasını öngören 2/1951 numaralı kanun teklifi 09.01.2014 tarihinde meclise sunulmuştur. Teklif metninde, bu yasa teklifinin bir sonuç değil, adil yargılamayı esas alan bir yargı yapısının oluşumunda başlangıç olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Devamını Oku..

balyozEmekli olmayan ve üçlü kararname ile TSK’dan çıkarılmayı bekleyen, dolayısıyla fiilen Türk Silahlı Kuvvetleri personeli statüsünde olan Balyoz davası hükümlüsü askerlerin askeri cezaevlerinden genel ceza evlerine nakillerine başlanmasının hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle 15.06.1930 Tarihli ve 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ 17.01.2014 tarihinde meclise sunulmuştur.

Devamını Oku..

Workers14.01.2014 tarihinde meclise sunulmuş olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile; emekli aylıklarının güncel şartlara uyarlanması, prim gün sayısını doldurmuş olmalarına karşın emekli olamayan yaş mağdurlarının emekliliğe hak kazanmasının sağlanması, asgari ücret altında çalışan işçiler için neredeyse maaşlarının yarısına tekabül eden GSS prim ödemelerinin düşürülmesi, kıdem tazminatlarının güvence altına alınması ve emekli aylığı almakta olan vatandaşların aylık maaş artışlarında milli gelir artışından pay almaları gibi radikal değişiklikler öngörülmüştür.

Devamını Oku..

18.12.2013 tarihinde meclise sunulmuş olan 2/1918 esas numaralı ‘Türk Ceza Kanununda ve Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, kadınlara karşı kadın olmaları ve kişinin cinsel kimliği veya cinsel yönelimi sebebiyle işlenen suçlarda haksız tahrik hükümlerinin uygulanılmasının ve bu nitelikte suçlardan hüküm giyenlerin af müessesesinden yararlanmalarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Tasarının gerekçesi, yargının inisiyatifine bırakılmış olan haksız tahrik indiriminin uygulanmasında faillerin, ucu açık beyanlarda bulunarak tahrik indiriminden faydalanmasının önüne geçmek ve meselenin yargılama nezdinde görülmesinden ziyade, suçun en başta işlenmesinin önüne geçerek caydırıcılık yaratılması olarak izah edilmiştir.

Devamını Oku..

31853594-101-881-6648 sayılı ‘Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 5.12.2013 tarihinde meclise sunulmuştur.

Devamını Oku..

27.11.2013 tarihinde medyaya yansıyan ‘UYAP Skandalı’ üzerine ertesi gün meclise sunulan 28.11.2013 tarihli soru önergesi Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e yöneltilmiştir.

Devamını Oku..

07.11.2013 tarihinde; 2.07.1964 tarihli ve 492 sayılı harçlar kanunu’nda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi verilmişitir. Kanun teklifinin gerekçesi özetle ‘ 24.09.2012 tarihinden beri bireysel başvuru alan Anayasa Mahkemesi, kendisine gelen 3 bin 500 başvurunun hiçbirini kabul edilebilir bulmadı. Anayasa Mahkemesi’ne açılan davalarda ‘kabul edilmezlik’ oranı yüzde 97’ler oranına ulaşmış bulunmaktadır. Bunları yaparken avukat dahi zorlanıyor, vatandaşın yapması imkansız. Oysa AHIM’de başvuru çok sade ve açıklayıcı. Kısa bir form var, doldurup harçsız gönderiyorsunuz, onlar size belgelerinizi toplayıp göndermenizi istiyor. Bunu yaparken size masraf olmasın diye kendi pulunu da gönderiyor. Anayasa Mahkemesi harçları ve başvurulardaki bürokrasiyle insanları usandırıyor. Bu kapsamda, 15.09.2012 tarih ve 28422 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Harçlar Kanunu 68 nolu Genel tebliğ uyarınca Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruların harca tabi olduğu ilan edildi. Anayasa Mahkemesi kamu hukuku başvuru yolu olduğu için harçlar kesinlikle kaldırılmalı, vatandaşın hakkını aramasının önü açılmalıdır.’ şeklindedir.

Devamını Oku..

Doping araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin karar 9 kasım 2013 tarihli 28816 sayılı karar ile Resmi Gazetede yayımlandı. 05.11.2013 tarihli 1051 sayılı karar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

Devamını Oku..

19.04.2012 tarihli 6292 sayılı kanunun 6. maddesinde 4. ve 8. fıkralarında değişiklik yapılması için kanun teklifi verilmiştir. Söz konusu teklifin gerekçesinde; 6292 sayılı kanunda hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesinde ülkemizin sosyal ve gelir boyutu bir kenara bırakılarak, hükümetin sadece gelir elde etme amacına yönelik bir kanun uygulaması amaçlandığı belirtilmiştir. Bu sebeple 6. maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Devamını Oku..

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’nun 09.10.2013 tarihli 801 numaralı kararı ile Türkiye genelinde faaliyette bulunan çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin daha önce Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca verilen tüm kararlarının kaldırılmasına,alınarak Adalet Bakanlığının teklifinin kabulü ile Türkiye genelinde faaliyette bulunan çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin yargı çevrelerinin, çocuk ağır ceza mahkemeleri için o yer ağır ceza mahkemesi yargı çevresi ile, çocuk mahkemelerinin yargı çevresinin ise kurulduğu il veya ilçenin asliye ceza mahkemesi yargı çevresi ile aynı olarak belirlenmesine Derdest olan davalara kesinleşinceye kadar halen görüldükleri mahkemeler tarafından bakılmasına,6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun 32’nci maddesinin 4’üncü fıkrasının (a) bendi gereğince kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına karar verilmiştir.