Archives: Kasım 2018

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı toplanmaktadır. Davacının iş akdi davalı işveren tarafından davacının “çalışan el kitabı” kapsamında bulunan kurallara sürekli olarak tekrarlanan şekilde aykırı davrandığı, yöneticileri ile uyumlu olarak çalışmadığı , diğer çalışanları da olumsuz etkilediği ,yapılan tüm uyarılara rağmen aynı davranışlara devam ettiği gerekçeleriyle feshedilmiş olup tutanaklardan da davacının işyeri düzenini bozan eylemleri nedeniyle birçok kez uyarıldığı ve işyerinde olumsuzluğa yol açtığı sabit olup işverenin artık davacı ile çalışmaya devam etmesinin kendisinden beklenemeyeceği ve işveren feshinin haklı değil ancak geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı işyerinde karşılama süpervizörü olarak 22/01/2014-30/06/2015 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketin 30/06/2015 tarihinde fesih bildirimi ile müvekkil ile aralarındaki iş akdini sonlandırdığını, haksız olarak işten çıkardığını iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının işe başladığı tarihten itibaren işyeri kurallarına uygun olmayan davranışlar sergilediğini, 2,5 aylık izin talebinde bulunduğunu, müvekkil şirketin davacının bu talebini reddettiğini, sık sık rapor aldığını ve iş akışı ve planlama bakımından operasyonu zora düşürdüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece bozma kararı öncesinde yapılan yargılama sonunda, dinlenen taraf tanıklarının anlatımlarına göre davacının görev kapsamı dışında da görevlerde çalıştırıldığı, yönetici değişikliği sonrasında yöneticileri ile arasında tatsızlık yaşandığı, davacının, feshe dayanak yapılan belirtilen saatlerde görev yerinde olmama isnadının her çalışan için kısa süreli olarak söz konusu olabileceği, davacının amirlerine karşı olumsuz/saygısızlık içeren davranışta bulunduğuna dair tanık anlatımının bulunmadığı, davalı tanıklarının dahi davacının amirlerine yönelik hakaret ve benzeri davranışına şahit olduklarına dair beyanda bulunmadıkları, bu haliyle davalı işveren tarafından feshe dayanak yapılan olguların gerçekleştiğinin ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olup bu karar dairemizin 2016/19161 esas ve 2017/13194 karar sayılı 13/09/2017 tarihli ilamıyla davalının delil listesinde bildirdiği tüm tanıkların dinlenmediği ve hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş olup davalı vekilinin tanık listesinde bildirdiği tüm tanıklar dinlendikten sonra davacının 27/06/2015 tarihinde 10:53’te parktan alışveriş merkezi yönüne çıkma ve 11:34’te alışveriş merkezi yönünden giriş yapmak ve belirtilen saatler içinde görev yeri olan karşılama bölümü ve/veya park içinde bulunmama eylemi ile yöneticilerle uyumlu çalışmama, diğer çalışanları olumsuz etkileme davranışları dayanak gösterilerek yapılan fesihte davacının fesihten daha önce gerçekleştirdiği eylemleri için fesih dışında yaptırımlar uygulandığı, 27/06/2015 tarihli son eylem iş sözleşmesinin feshine dayanak kabul edilmediği takdirde diğer eylemlerin, haklarında başkaca yaptırımlar uygulandığından bir eyleme birden fazla ceza olmaz bakış açısı ile fesih için dayanak yapılamayacağı, davacının görev kapsamı dışında da görevlerde çalıştırıldığı, yönetici değişikliği sonrasında yöneticileri ile arasında tatsızlık yaşandığı, davacının, feshe dayanak yapılan belirtilen saatlerde görev yerinde olmama isnadının her çalışan için kısa süreli olarak söz konusu olabileceği, bozma öncesi ve bozma sonrası dinlenen tanık ifadelerinde davacının amirlerine karşı iş sözleşmesinin feshini gerektirecek hakaret ve benzeri davranışına şahit olduklarına dair beyanda bulunmadıkları, bu haliyle davalı işveren tarafından feshe dayanak yapılan olguların gerçekleştiğinin ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Devamını Oku..

 Tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar belirsiz alacak davası niteliğinde olmayıp nisbi harca tâbi davalardan olduğundan ve Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve kanunada uygundur.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı YEREL MAHKEMECE verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 22/03/2018 gün 2016/6762 E- 2018/2143 K sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Devamını Oku..