Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu’nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
Somut olayda; ölü kişinin ve vekilinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır. Her ne kadar nüfus müdürlüğünce, davacı mirasçıları hakkında bilgi verilememiş ve davacı vekilince bu hususta herhangi bir beyanda bulunulmamış ise de, mahkemece, davacının mirasçılarının tespiti açısından ayrıntılı araştırma yapılıp (yerleşim yerinde zabıta marifetiyle araştırma yapılmalı, ilgili konsolosluktan bilgi sorulmalı), tespiti halinde davaya katılımları sağlanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Dava, hizmet tespiti İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi Barış Kılıç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Muraz Broyan’ın, yargılama devam ederken 05.02.2016 tarihinde vefat etmesi nedeniyle taraf ehliyet yokluğundan davanın reddine karar VERİLDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1 inci maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine İMKAN YOKTUR.
Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümüyle konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu’nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümüyle vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin ve vekilinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş OLMASI HATALIDIR.
Her ne kadar nüfus müdürlüğünce, davacı mirasçıları hakkında bilgi verilememiş ve davacı vekilince bu hususta herhangi bir beyanda bulunulmamış ise de, mahkemece, davacının mirasçılarının tespiti açısından ayrıntılı araştırma yapılıp (yerleşim yerinde zabıta marifetiyle araştırma yapılmalı, ilgili konsolosluktan bilgi sorulmalı), tespiti halinde davaya katılımları sağlanarak, sonucuna göre hüküm KURULMASI GEREKMEKTEDİR.
Mahkemece bu yönler dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan BOZMAYI GEREKTİRMEKTEDİR.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.02.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.
Bir önceki yazımız olan KARDEŞ EVLAT EDİNİLEBİLİR başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.