Yargıtay 21. HD. İş kazası sonucu maluliyetten doğan manevi tazminatın ödetilmesiyle ilgili karara hükmetmiştir. Davacı, maluliyetine karşılık manevi tazminat talep etmiş, yerel mahkeme isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hüküm temyiz edilmiştir. Davaya konu zararlandırıcı olayın SGK tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, davacının yaralanması nedeniyle SGK tarafından tespit olunmuş bir maluliyetinin dosyada bulunmadığı, kurum memurunun cevabında, davacının maluliyet oranının tespiti için kuruma başvurmadığı anlaşılmıştır. İş kazalarından kaynaklı tazminat davalarında sigortalıda oluşan sürekli iş görmezlik oranının tespiti önem teşkil etmektedir. Zira, sigortalıya bağlanacak gelir ile hükmedilecek maddi tazminatın miktarını doğrudan etkilemesinin yanında manevi tazminatın takdirinde de sigortalının maluliyet oranının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması önemlidir.
Olayda, davacı sigortalının yaralaması nedeniyle maluliyetinin oluştuğunu iddia edip etmediğinin kendisine açıklattırılmaması ve maluliyetinin oluştuğunu iddia etmesi durumunda ise gerektiğinde kendisine kesin süre verilerek maluliyet oranının SGK tarafından tespit edilmesi noktasında müracaatının sağlanmaması Yargıtay tarafından doğru görülmemiştir. Zira, olay ile ilgili olarak öncelikle davacıya dava konusu iş kazası nedeniyle sürekli iş gücü kaybına uğradığı iddiasında olup olmadığının açıklattırılması, davacının bu yönde iddiasının bulunması durumunda kuruma müracaat ile sürekli iş gücü kaybı oranının tespiti için sigortalıya süre verilmesi ve tüm delillerin bir arada değerlendirilerek neticeye varılması gerekmektedir. Yargıtay, söz konusu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermiştir.
(Yargıtay 21.HD. 2014/2401E., 2014/5594K.)
Bir önceki yazımız olan Seçimlerde Parmak Boyası Sisteminin Uygulanması başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.