Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Kaza neticesinde davacı Aysel’in maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan Özürlü Sağlık Kurulu raporunda, davacının %8 oranında vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Mahkeme tarafından da benimsenen, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda ise, mevcut kaza nedeniyle davacının vücut genel çalışma gücünden %11,3 nisbetinde kaybettiği ve 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığı belirlenmiştir; hükme esas alınan hesap raporunda da, bu rapora göre hesaplama yapılmıştır. Bu haliyle davacı tarafından dosyaya ibraz edilen doktor raporu ile mahkeme tarafından alınan maluliyet raporları arasında açık ve fahiş bir çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir.Mahkemece, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 06/09/2012 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu araca kaza tarihinde sigorta poliçesi bulunmayan ve dava dışı Zeynep Kaplan idaresindeki aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını, kaza sonrası davacının vücut genel çalışma gücünden kaybettiğini ve iş göremez durumda kaldığını, dava açılmadan önce davalı tarafından 16.747,00 TL ödeme yapılmışsa da uğradığı zararın tam karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.
Davacı vekili; 24/02/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 119.173,87 TL olarak ISLAH ETMİŞTİR.
Davalı vekili; davanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davanın araç maliki ve sürücüsü Zeynep Kaplan’a ihbarını talep ettiklerini ve davacının başvurusu üzerine ödeme yapıldığını ve sorumluluğun kalmadığını belirterek davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 119.173,87-TL maddi tazminatın 27/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, davacının faiz başlangıç tarihine ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle davacının yolcu olarak bulunduğu aracın yaptığı kazada, davacıya kusur izafesinin mümkün olmamasına ve oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar VERMEK GEREKMİŞTİR.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacı polis memuru (devlet memuru) olup çalışamadığı dönemde maaşını almaya devam edeceğinden, dosya kapsamında bilirkişi raporu hükme esas alınarak geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmesi HATALI OLMUŞTUR. Davacı yönünden zararın, çalışamadığı dönemde eğer alıyorsa fazla çalışma ücreti gibi yan ödemelerden ibaret olduğu göz ÖNÜNE ALINMALIDIR. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davacının kaza tarihinde çalıştığı kurumdan yan ödeme uygulaması olup olmadığı, davacının çalışamadığı dönemde mahrum kaldığı kazanç bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi DOĞRU DEĞİLDİR.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından, maluliyetin varlığı ve oranının BELİRLENMESİ GEREKMEKTEDİR. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri’nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak YAPILMASI GEREKMEKTEDİR.
Somut olayda; kaza neticesinde davacı Aysel Altıntaş Savaş’ın maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 09.09.2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporunda, davacının %8 oranında vücut fonksiyon kaybı OLDUĞU BELİRLENMİŞTİR. Mahkeme tarafından da benimsenen, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 11.11.2014 tarihli raporda ise, mevcut kaza nedeniyle davacının vücut genel çalışma gücünden %11,3 nisbetinde kaybettiği ve 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığı belirlenmiştir; hükme esas alınan hesap raporunda da, bu rapora göre HESAPLAMA YAPILMIŞTIR. Bu haliyle davacı tarafından dosyaya ibraz edilen doktor raporuyla mahkeme tarafından alınan maluliyet raporları arasında açık ve fahiş bir ÇELİŞKİ BULUNMAKTADIR. Bu nedenle, mahkemece maluliyet hususunda yapılan ARAŞTIRMA YETERSİZDİR.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi İSABETLİ DEĞİLDİR.
4-Somut olayda mahkemece hükmedilen tazminat için avans FAİZİNE HÜKMEDİLMİŞTİR. Ancak davacının yolcu olarak bulunduğu araç ve trafik sigortası bulunmayan araç, hususi otomobil olup ticari ARAÇ DEĞİLDİR. Bu nedenle temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi de DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.05.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan ESER SÖZLEŞMESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.