Blog

Hayat sigortası sözleşmesinde öngörülen rizikolardan birinin ya da bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükü sigortacıda olup, eldeki davada sigortalı murisin poliçe tarihinden önce vefat ettiği kanser hastalığı şikayetleri nedeniyle tedavi görüp görmediğinin, bu durumu bilip bilmediğinin ispat yükünün davalı sigorta şirketinde olduğu gözetilmelidir.

Davacılar vekili, muris Derviş’e … Bankası Ç… Şubesi tarafından 20.10.2010 tarihinde kredi verildiğini; kredi verilmesi yanında murise 5… poliçe numarasıyla hayat sigortası yapıldığını, poliçe düzenlenirken murisin gizleme ve aldatma yapmadığını, davacı mirasçıların poliçeden ölümden sonra haberdar olduğunu ve poliçe bedelinin ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak 20.04.2011 tarihinde davalının poliçe öncesi riziko sebebiyle ödeme yapılamayacağının bildirildiğini belirterek 23.270 TL poliçe bedelinin 20.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini TALEP ETMİŞTİR.

Davalı vekili, rahatsızlık ve şikayetlerin poliçe tanzim tarihinden önce varolduğunu fakat murisin bu hususları beyan etmediğini, TTK 1290, 1279 maddeleri ve Hayat Sigortaları Genel Esaslarının C.2 hükmü uyarınca davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın REDDİNİ SAVUNMUŞTUR.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacıların murisinin yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, sağlık sorunlarını poliçe düzenlenirken gizlediği ve dürüst davranmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

6102 sayılı TTK’nın 1409 uncu maddesinin 2 nci fıkrasında “Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin ya da bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükü sigortacıya aittir” ŞEKLİNDE DÜZENLENMİŞTİR. Bu durumda somut olayda, sigortalı murisin poliçe tarihinden önce, vefat ettiği kanser hastalığı şikayetleriyle tedavi görüp görmediğinin, bu durumu bilip bilmediğinin ispat yükü davalı sigorta ŞİRKETİNE AİTTİR. Dosyadaki mevcut belgeler bu durumu ispata YETERLİ DEĞİLDİR. O halde, mahkemece murisin bulunduğu yerdeki hastanelere yazılarak poliçe tanzim tarihinden önce ölümüne sebep olan hastalıktan dolayı müracaatı olup olmadığı, tedavi görüp görmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi HATALI OLMUŞTUR.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09.02.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

 

 

 

Bir önceki yazımız olan Domuz Büyüsü Yapan Çalışanın İşe İadesi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.