Blog

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ayıplı ifası nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamındaki kesinleşip icraya konu edilen mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile, davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalâtın ayıplı olduğu ve bu ayıbın da gizli nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi, gizli ayıbın varlığını, konut satışında bulunduğu dava dışı Nasır Karaca’nın dosyasında yaptırdığı delil tesbiti sonucunda alınan bilirkişi raporunun kendisine tebliğ edildiği 09.11.2009 tarihinde öğrenmiştir.

Davalı cevap dilekçesinde ihtarların süresinde yapılmadığını ileri sürdüğünden ayıp ihbarının süresinde olmadığı def’ini ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu halde; ayıbı öğrenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 362/son maddesi uyarınca, davacı iş sahibinin, gizli ayıbın varlığını öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal ihbar etmediği, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’ne verdiği ihbar dilekçesinin 30.03.2010 tarihini taşıdığı ve bunun sonucu olarak eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği anlaşıldığından davanın tümden reddi gerekir.

(818 s. BK m. 362)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Güçlü Peyzaj İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ayıplı ifası nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan Güçlü Peyzaj İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Davacı iş sahibi DAVALILAR YÜKLENİCİDİR. Davacı vekili müvekkilinin Pendik Aydos Hilal Konutları 6. Bölge Villa İnşaatları ve Alt Yapı Çevre Düzenlemesi işlerini ihale sonucunda 28.01.2003 tarihli eser sözleşmesiyle davalılara verdiğini, işin geçici kabulünün 15.02.2005, kesin kabulünün 04.01.2008 tarihlerinde yapıldığını, inşa edilen 2 nolu villayı 09.05.2006 tarihinde Nasır Karaca adlı şahsa satıp 17.06.2006 tarihinde teslim ettiğini, bu kişinin villadaki ayıplar nedeniyle Pendik Sulh Hukuk Hakimliği’nin 2009/267 D. iş nolu dosyasında tesbit yaptırıp, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2009/1039 Esas numaralı dosyasında açtığı davada, mahkemece saptanıp kesinleşen gizli ayıpların bedelini, Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/21035 Esas nolu dosyasında kendisinden 24.188,57 TL olarak tahsil ettiğini, davalıların ödediği bu ayıpların bedelinden, aralarındaki sözleşmenin 43 üncü maddesi uyarınca sorumlu olduklarını belirterek, bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen TAHSİLİNİ İSTEMİŞTİR.

Davalı Güçlü Peyzaj İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekili işin eksiksiz teslim edildiğini, kesin kabulün yapıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını savunmuş, diğer davalı CEVAP VERMEMİŞTİR.

Dosya kapsamındaki kesinleşip icraya konu edilen mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile, davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalâtın ayıplı olduğu ve bu ayıbın da gizli nitelikte OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. Davacı iş sahibi, gizli ayıbın varlığını, konut satışında bulunduğu dava dışı Nasır Karaca’nın Pendik 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/267 D. iş sayılı dosyasında yaptırdığı delil tesbiti sonucunda alınan bilirkişi raporunun kendisine tebliğ edildiği 09.11.2009 TARİHİNDE ÖĞRENMİŞTİR. Davalı cevap dilekçesinde ihtarların süresinde yapılmadığını ileri sürdüğünden ayıp ihbarının süresinde olmadığı def’ini ileri sürdüğünün KABULÜ GEREKİR. Bu halde; ayıbı öğrenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 362/son maddesi uyarınca, davacı iş sahibinin, gizli ayıbın varlığını öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal ihbar etmediği, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’ne verdiği ihbar dilekçesinin 30.03.2010 tarihini taşıdığı ve bunun sonucu olarak eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği anlaşıldığından davanın tümden REDDİ GEREKİR. YEREL MAHKEMECE söz konusu hususlar gözden kaçırılıp, değerlendirilmeksizin davanın kabulü doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalı Güçlü Peyzaj İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, kararın bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Güçlü Peyzaj İnş ve Tic. Ltd. Şti.’ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.04.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.

Bir önceki yazımız olan HÜKÜMLÜNÜN CEZAEVİ DIŞINDA CEP TELEFONU BULUNDURMASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.