Esat ve Hayriyeyle Mehmet ve Fatma arasındaki evlat edinmeye izin davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davacılardan Hayriye tarafından temyiz edilmekle evrak okunup GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Esat ve Hayriye karı koca olup, nesebi sahih füruları bulunmadığından Hayriye’nin kardeşi olan Mehmet Hakan’ı birlikte evlat edinmek istediklerini beyanla izin verilmesini istemişlerdir, mahkemece Esat’ın dileği kabul edilmiş, fakat Hayriyeyle Mehmet kardeş olduklarından Hayriye’nin İSTEĞİ REDDEDİLMİŞTİR.
Evlat edinme, çocuğu olmayan kişilere ana babalık arzu ve sevgisin tatmin için öngörülmüş bir HUKUKİ YOLDUR. Onun için bir kimsenin bu sevgisini kendi kardeşinde tecessüm ettirmesine (şekillendirmesine) ENGEL YOKTUR. Çünkü: Kardeşlik ve evlatlık sevgileri ayrı ayrı olup, anlamları ve nitelikleri TAMAMEN DEĞİŞİKTİR. Nitekim dairenin uygulanması BU DOĞRULTUDADIR. (Örnek olarak 04/11/1947 günlü 4538/5603 sayılı karar) Bilim alanında da YARGITAY’ın bu GÖRÜŞÜ PAYLAŞILMIŞTIR. (Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Türk Medeni Hukuku Aile Hukuku, Cilt: 2, 1965, Sh. 348, Prof. Turgut Akıntürk, Aile Hukuku, 1965, Sh. 278).
Mehmet Hakan mümeyyiz olup, Hayriye’nin kendisini evlat edinmesine muvafakat ettiğini bildirmiş, ana babası da bu BEYANA KATILMIŞLARDIR. Çocuğun 3-4 yıldan beri davacılar tarafından evlatları gibi bakılıp gözetildiği de tanık SÖZLERİNDEN ANLAŞILMIŞTIR. yukarıda açıklandığı gibi bütün ŞARTLAR GERÇEKLEŞMİŞTİR. Zaten diğer davacı Esat yönünden istek KABUL EDİLMİŞTİR. Öyle ise Hayriye’nin de Mehmet Hakan’ı evlat edinmesine izin VERİLMESİ GEREKİR. Hal böyle iken kardeşin kardeşi evlat edinemeyeceğinden söz edilerek isteğin reddolunması usul ve KANUNA AYKIRIDIR.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA 01/03/1976 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan TMK 2. MADDE KAPSAMINDA GÜVEN İLKESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.