Blog

 

Kimlik bilgileri kullanılarak talebi olmaksızın adına sahte imzalarla telefon hatlarının açılmış olması sebebiyle kişilik haklarının zarara uğradığından bahisle manevi tazminat talebinde bulunan davacının bu zararının oluşmasından sadece ilgili telefon şirketi adına hareket eden davalı değil aynı zamanda tüzel kişiliğe sahip olan ve abonelik sözleşmelerinde bayi olarak adı yer alan ilgili şirket ile bayisini iyi seçmeyerek ve gerekli denetimleri yapmayarak zararın doğmasına sebep olan GSM operatörü şirketinin de sorumlu tutulması gerektiği gibi ortaya çıkan zarar sebebiyle ödenecek tazminat miktarı hakimin takdir yetkisine bırakılmış olduğundan, bu miktarın olayın özelliği, kusur oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, elde edilmek istenilen tatmin duygusunu geçmeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz İTİRAZLARI REDDEDİLMELİDİR.

2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;

a) Dava haksız eyleme dayalı manevi tazminat İSTEMLERİNE İLİŞKİNDİR. Mahkemece, davalılardan İbrahim yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar bakımından husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan İbrahim tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Davacı, kimlik bilgileri kullanılarak kendi talebi olmaksızın sahte imzalarla adına telefon hatları açıldığını, bu durumu kendi araştırmaları sonucu öğrendiğini, açılan hatların kim tarafından kullanıldığını bilmediğini ve bu durumun kendisini tedirgin ettiğini, kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat İSTEMİNDE BULUNMUŞTUR.

Mahkemece, davacının kimlik bilgileri kullanılarak düzenlenen sözleşmelerin davalılardan İbrahim’in işletmesinin sorumluluğunda düzenlendiği gerekçesiyle adı geçen davalı yönünden istem kısmen kabul edilirken diğer davalıların abonelik evraklarının düzenlenmesiyle bir ilgileri bulunmadığından onlar yönünden davanın husumetten reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Davaya konu abonelik sözleşmelerinin davalılardan K… Tek. Bil. Dağ. Paz. Tic. Ltd. Şti. adına hareket eden davalılardan İbrahim’e ait firma tarafından DÜZENLENDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR. Abonelik sözleşmelerinde bayi olarak K… Tek. Bil. Dağ. Paz. Tic. Ltd. Şti. adına YER VERİLMİŞTİR. Şu durumda anılan şirket gerekli denetimi yapmamış ve adına hareket ettiği firmayla birlikte davacı adına kayıtlı telefon hatlarının açılmasına NEDEN OLMUŞTUR. Diğer davalı T… İletişim Hiz. A.Ş. ise; bayisini iyi seçmemek ve onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara UĞRAMASINDAN SORUMLUDUR. Şu durumda; davacının uğramış olduğu zarardan tüm davalılar SORUMLU TUTULMALIDIR. Mahkemece İbrahim dışındaki davalılar bakımından davanın husumet nedeniyle reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

b) Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da DİKKATE ALMALIDIR. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) OLARAK GÖSTERMELİDİR. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4 üncü MADDESİNDE BELİRTİLMİŞTİR. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da AMAÇ EDİNMEMİŞTİR. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına GÖRE BELİRLENMELİDİR. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan KADAR OLMALIDIR.

Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat MİKTARI FAZLADIR. Davacı yararına daha ılımlı seviyede TAZMİNATA HÜKMEDİLMELİDİR. Kararın bu nedenle de BOZULMASI GEREKMİŞTİR.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.12.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.

Bir önceki yazımız olan TALEPTEN FAZLASINA HÜKMEDİLEMEZ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.