Blog

 

Dava, mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemine ilişkindir. TMK’nun 510/1. maddesi uyarınca, ancak saklı paylı mirasçılar mirasçılıktan çıkarılabilir. Saklı payı bulunmayan bir mirasçının mirastan çıkarılmasına ihtiyaç yoktur. Zira, saklı pay dışında kalan kısım tasarruf edilebilir kısmı teşkil eder ve vasiyet eden esasen bunun üzerinde dilediği gibi serbestçe tasarruf edebilir. Somut olayda, mirasbırakanın kardeşi olan davacı, saklı pay sahibi değildir (TMK. Md 506). Bu durumda, mahkemece; saklı pay sahibi olmayan davacının, mirasçılıktan çıkarmanın iptalini talep ve dava etme hakkı bulunmadığı gözetilerek, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.

Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarmaya itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 04.04.2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. Mehmet Eliküçükle aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. Enise Bakırkaya Tozlu geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00′ e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; mirasbırakan Mehmet Ali Köle’nin 05.01.2012 tarihli vasiyetnamesiyle kardeşi olan müvekkilini akrabalıktan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle mirasçılıktan çıkardığını, vasiyetnamede mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak gösterilen hususların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek; mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaliyle müvekkilinin yasal miras payının geri verilmesini, olmadığı takdirde müvekkiline ait saklı payın tenkisini TALEP ETMİŞTİR.

Davalı vekili; davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece; mirasçılıktan çıkarmadan yararlanan davalının, mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin varlığını ispat edemediği gerekçe gösterilerek, davanın kabulüyle vasiyetnamenin iptaline, tenkise yönelik talepten vazgeçildiğinden bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Dava, mirasçılıktan çıkarmanın iptali İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.

TMK’nun 510/1 inci maddesi uyarınca, ancak saklı paylı mirasçılar mirasçılıktan çıkarılabilir. Saklı payı bulunmayan bir mirasçının mirastan çıkarılmasına İHTİYAÇ YOKTUR. Zira, saklı pay dışında kalan kısım tasarruf edilebilir kısmı teşkil eder ve vasiyet eden esasen bunun üzerinde dilediği gibi serbestçe tasarruf edebilir.

Somut olayda, mirasbırakanın kardeşi olan davacı, saklı pay sahibi değildir (TMK. Md 506). Bu durumda, mahkemece; saklı pay sahibi olmayan davacının, mirasçılıktan çıkarmanın iptalini talep ve dava etme hakkı bulunmadığı gözetilerek, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve YASAYA AYKIRIDIR.

SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre YARGITAY duruşmasında vekille temsil edilen davalı için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.

Bir önceki yazımız olan EMEKLİ MAAŞININ HACZİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.