Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatıyla fazla mesai ücreti, prim, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
YEREL MAHKEMECE, davanın kısmen kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin grup şirketlerinden Buggy Gıda AŞ.’de 21.11.2007 – 11.04.2011 tarihleri arasında yönetim kurulu asistanı olarak çalıştığını, maaşının 2.300,00 TL+prim olduğunu, ayrıca yemek verildiğini, araç tahsis edildiğini, iş akdinin haksız ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, prim, yıllık izin ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalıdan tahsilini TALEP ETMİŞTİR.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının müvekkili şirkette 01.01.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 11.04.2011 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, davacının 21.11.2007 tarihinde çalışmaya başladığını iddia edildiği dava dışı Buggy Gıda ve İhtiyaç Mad. San. ve Tic. AŞ’nin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, ortaklık yapılarının farklı olduğunu, davalı şirketle arasındaki tek bağın kiracılık ilişkisi olduğunu, bu nedenle davacının dava dışı olan bu şirkete karşı dava açması gerektiğini, davacının tüm alacaklarının bordrolara düzenli olarak yansıtıldığını, davalı şirkette prim usulü çalışma şeklinde bir çalışma olmadığını, sürekli hale gelmemek üzere bir ödüllendirme yapılmış olması durumunda ise bunun prim olarak kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini TALEP ETMİŞTİR.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle kıdem ve ihbar tazminatlarıyla fazla çalışma, prim, yıllık izin ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalıdan TAHSİLİNE HÜKMEDİLMİŞTİR.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri TEMYİZ ETMİŞTİR.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları YERİNDE DEĞİLDİR.
2-Fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında UYUŞMAZLIK BULUNMAKTADIR.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tanığı Ünal Çakı beyanına göre ilk 1,5 yıl yönetim kurulu asistanı sonrasında satış temsilcisi olarak görev yapan davacının dosyadaki bilgi ve belgelerden ve Dairemizden aynı gün temyiz incelemesinden geçen İstanbul 5. İş Mahkemesinin 2011/651 Esas, 2016/439 Karar sayılı emsal dava dosyası (Dairemiz Esas 2016/31008) içeriğinden Kıbrıs’a gönderilen misafir sayısına göre prim ALDIĞI ANLAŞILMAKTADIR. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sadece prim aldığı aylar yönünden fazla mesai ücretinin % 50 zamlı kısmı hesaplanmış ise de, varılan SONUÇ HATALIDIR.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek BİR ÜCRETTİR. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati AŞAN ÇALIŞMALARDIR. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın mesai artıkça prim alacağı da artacağından, bir anlamda yüzde usulüyle çalışıldığının KABULÜ GEREKİR. Bu nedenle fazla çalışma ücretinin tüm hesap süresi yönünden sadece % 50 zamlı kısmının hüküm altına alınması gerektiğinin DÜŞÜNÜLMEMESİ HATALIDIR.
3-Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle hüküm altına alınan alacaklara FAİZ HÜKMEDİLMEMİŞTİR.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde faiz talebi olmamasına göre ıslahla attırılan kısmlar yönünden faiz yürütülmemesi yerinde ise de, dava dilekçesinde talep edilen 50’şer TL’lik ilk miktarlar yönünden açıkça faiz yürütülmesi talep edildiğinden dava dilekçesiyle istenen miktarlara faiz yürütülmesi gerektiğinin gözden KAÇIRILMASI HATALIDIR.
4-Hükmedilen alacakların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK. nun 297/2 nci maddesine aykırı olup, bu durumun infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 13/03/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan KUMA GETİREN KOCAYA HAPİS CEZASI başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.