Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışmayla ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.Mahkemeisteği kısmen hüküm ALTINA ALMIŞTIR.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Yücesoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarıyla izin, fazla çalışma ve genel tatil ALACAKLARINI İSTEMİŞTİR.
Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne KARAR VERİLMİŞTİR.
Temyiz:Kararı davacı ve davalı Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü TEMYİZ ETMİŞTİR.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar VERMEK GEREKMİŞTİR.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında UYUŞMAZLIK KONUSUDUR.
Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatiliyle genel tatil gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını İSPATLA YÜKÜMLÜDÜR. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada DA GEÇERLİDİR. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin DELİL NİTELİĞİNDEDİR. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, fazla çalışma yaptığını ve hafta tatiliyle genel tatillerde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Fazla çalışma yapıldığının ve hafta tatiliyle genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı DELİL NİTELİĞİNDEDİR. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanlarıyla sonuca GİDİLMESİ GEREKİR. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda; davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacağı talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm ALTINA ALINMIŞTIR. Davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı müzeye ait müze devir teslim defteri davacı tarafından da imzalanmış olup, tüm çalışması kayıt altına alınmış olmasına rağmen; mahkemece bu kayıtlara itibar edilmemesi İSABETLİ OLMAMIŞTIR. Zira yazılı delilin bulunduğu durumda tanık deliliyle sonuca gidilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor aldırılıp, müze devir teslim defteri üzerinde inceleme yaptırılarak, kayıtlara göre; davacıya 7 günlük çalışma dilimi içinde kesintisiz 24 saat hafta tatili izni kullandırılıp kullandırılmadığı, davacının haftalık 45 saati aşan çalışması bulunup bulunmadığının ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığının tespitiyle varsa bu alacakların hesaplanarak hüküm altına ALINMASINDAN İBARETTİR. Eksik incelemeyle sonuca gidilmesi hatalı olup BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.09.2014 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan Tuzak Niteliğinde Radar başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.