Dava,kazandırıcı zamanaşımı yoluyla arazinin davacı adına tescil istemine ilişkindir.Öncesinde eğimli ve yağış sonucunda suyun toplandığı çukur alan olan, kimse tarafından kullanılmayan, 1980 yılında davacı tarafından tesviye edilerek düzleştirilen ve bu tarihten sonra kullanılmaya başlanılan dava konusu taşınmaz, nitelik itibari ile devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup imar-ihyaya muhtaçtır. İmar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen yerler 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki şartlar mevcut ise zilyetleri adına tespit ve tapuya tescil edilebilir. 3402 sayılı Kanun’un 17/son maddesine göre imar planının kapsadığı alanda kalan yerler bakımından bu hüküm uygulanmaz. İmar-ihya işleminin tamamlandığı 1980 yılından taşınmazın imar planı içine alındığı 1982 yılına kadar geçen süre 3402 sayılı Kanun’un 14. ve TMK’nın 713/1. maddelerine göre zilyetlikle iktisap için yeterli değildir.
Tescil davası, yargılama devam ederken taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescili üzerine, tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüş olup, Belediye Başkanlığı’nın pasif husumet ehliyeti kalmamıştır.
Ayşeyle Hazine ve K… Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Kahramanmaraş Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi)’nden verilen 12.11.2009 gün ve 568/443 sayılı hükmün YARGITAY’ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve K… Belediye Başkanlığı vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde mevkiini bildirdiği, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle, vekil edeni adına tapuya tesciline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.
Davalı Hazine vekili zilyetlikle edinme şartlarının gerçekleşmediğini ve davanın reddiyle taşınmazın Hazine adına TESCİLİNİ SAVUNMUŞTUR.
K… Belediye Encümeni’nin 11.09.2008 tarih ve 88 sayılı kararıyla 1553 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulup 1024 ada 1 parsel sayısıyla Hazine adına tapuya tescili üzerine davacı vekili tapuda Hazine adına bulunan kaydın iptaliyle vekil edeni adına TESCİLİNİ İSTEMİŞTİR.
Mahkemece iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 1024 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapusunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekiliyle Belediye vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Dava, TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca tescil isteğine ilişkin olarak açılmış olup, yargılama sırasında taşınmazın Hazine adına tapuya tescili üzerine tapu iptali ve tescil DAVASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR.
Dava konusu 1 parsel F… Köyünde 17.09.1961 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmalarında tespit harici olarak bırakılmış, 26.12.2008 tarihinde 1553 parsel olarak ihdasen Hazine adına TESCİL EDİLMİŞTİR. Mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazın öncesinde eğimli ve yağış sonucunda suyun toplandığı çukur alan olduğu, kimse tarafından kullanılmadığı, davacının 1980 yılında taşınmazı tesviye ederek düzleştirdiği ve bu tarihten sonra kullanılmaya BAŞLADIĞI ANLAŞILMIŞTIR. Taşınmaz nitelik itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup imar-İHYAYA MUHTAÇTIR. 3402 s. Kanun’un 17 nci maddesine göre; imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen yerler 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki şartlar mevcut ise zilyetleri adına tespit ve tapuya tescil edilebilir. 3402 s. Kanun’un 17/son maddesine göre imar planının kapsadığı alanda kalan yerler bakımından bu hüküm uygulanmaz. İmar-ihya işleminin tamamlandığı 1980 yılından taşınmazın imar planı içine alındığı 1982 yılına kadar geçen süre 3402 s. Kanun’un 14. ve TMK’nın 713/1 inci maddelerine göre zilyetlikle iktisap için YETERLİ DEĞİLDİR. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi DOĞRU OLMAMIŞTIR.
Dava Hazine ve ilgili belediye hasım gösterilerek tescil davası olarak açılmış, yargılama devam ederken taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescili üzerine 26.12.2008 tarihinde tapu iptali ve tescil DAVASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR. Dolayısı ile Ka… veya K… Belediye Başkanlıklarının davada pasif husumet EHLİYETLERİ KALMAMIŞTIR. Belediye Başkanlıklarına karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması DOĞRU OLMAMIŞTIR.
Davalı Hazine vekili ve K… Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı K… Belediye Başkanlığı’na iadesine 10.02.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Bir önceki yazımız olan AYIPLI İMALAT NEDENİ İLE VERİLEN BEDELİN İADESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.