Blog

222A05186100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez”.

 

Davacı, icra takibine yapılan itarızın iptaliyle icra inkar tazminatının ödetilmesine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm ALTINA ALMIŞTIR.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, taraflar arasındaki şantiye hizmet sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve başka bir işyerinde çalışmaya başladığı için iş sözleşmesi feshedilen davalı hakkında kendisine yapılan ödemeleri iade etmediğinden dolayı başlatılan icra takibine yönetilen itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafça yapılan ödemelerin avans niteliğinde olmadığını, davacı iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, 10.05.2013 tarih 2012/245 esas 2013/487 karar sayılı karar ile 3,200,00 TL asıl alacak ve 92,32 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına, fazla istemin reddine, asıl alacak 3.200,00 TL’nin %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; temyize konu 14.11.2014 tarihli kararıyla mahkemece verilen 2012/245 esas, 2013/487 karar nolu, 10.05.2013 tarihli ilamının 1 inci fıkrasının ”3.200,00 TL asıl alacak ve 92,32 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kanuni faiz işletilmesine, fazla istemin reddine” şeklinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 305 inci madde uyarınca tavzihine KARAR VERİLMİŞTİR.

Temyiz:

Kararı davacı vekili TEMYİZ ETMİŞTİR.

Gerekçe:

Mahkemece yapılan tavzih kararının kanuna uygun olup olmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık SÖZ KONUSUDUR.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 inci maddesi uyarınca “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez”.

Somut olayda mahkemece verilen tavzih kararı ile; 10.05.2013 tarih 2012/245 esas 2013/487 karar sayılı kararla kurulan hükme ek olarak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kanuni faiz işletilmesine KARAR VERİLMİŞTİR. Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca tavzihle hüküm fıkrası değiştirilemeyeceğinden, tavzihle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Bir önceki yazımız olan ÇALIŞMA KOŞULLARININ DEĞİŞMESİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.